Dünyanın en hızlı ve en güçlü lüks dizel SUV’u merkezinde, gelişmiş bir teknolojiye sahip olan, tamamen yeni, üçlü şarjlı, 4,0 litre, 32 valf V8 motor yer alıyor. 435 beygir ve 900 Nm. tork üreten Bentayga Diesel, 270 km/s maksimum hıza ulaşyor ve 0-100 km/s hızlanmasını 4,8 saniyede tamamlıyor.
Bentayga Diesel, temiz teknolojileri ve geliştirilmiş menzil kapasitesini getirirken, Bentayga W12'nin dinamik performansını da koruyor. Bentayga Diesel, W12 motora sahip ekürisiyle aynı modern lüks İngiliz tasarımını sunarken, bir benzeri daha olmayan çeşitli tasarım eklemelerine de sahip.
31 Ekim 2016 Pazartesi
30 Ekim 2016 Pazar
GLC Coupé 265.700 TL’den geldi
Mercedes-Benz ürün gamı içinde orta boy SUV-Coupé olarak konumlandırılan ve tüm Mercedes-Benz modellerinde olduğu gibi üstün güvenlik, son teknoloji sürüş yardımcı sistemleri ve sportif tasarım gibi özellikleri ile öne çıkan GLC Coupé Türkiye’de satışa sunuldu.
GLC Coupé’de öne çıkan özellikler standart olarak sunulan sportif süspansiyon sistemi, geri bildirimi yüksek, direkt çalışan hassas spor direksiyon sistemi, DYNAMIC SELECT, sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ve 9G-TRONIC isimli dokuz ileri oranlı otomatik şanzıman. Tüm bu özellikler konfordan ödün vermeden atak ve sportif bir sürüşü beraberinde getiriyor.
Tüm tasarım detaylarıyla Mercedes-Benz tasarım felsefesine sadık bir görünüm sergileyen, modern ve lüks bir yapı ortaya koyan ve Mercedes-Benz ürün gamında orta boy SUV olarak konumlandırılan GLC Coupé Türkiye’de satışa sunuldu.
Yeni GLC Coupé, tasarımıyla olduğu kadar boyutlarıyla da SUV işlevselliğini coupé çekiciliğiyle harmanlıyor. 4,73 metre uzunluğa ve 1,60 metre yüksekliğe sahip olan GLC Coupé 2,87 metrelik dingil mesafesiyle son derece dinamik ve çekici bir tasarıma sahip. Böylece GLC Coupé, aynı platformu ve teknik yapıyı paylaştığı GLC’den 8 cm kadar daha uzun ve yaklaşık 4 cm kadar daha alçak boyutlarıyla daha dinamik ve özgün bir silüet sergiliyor. Mercedes-Benz coupé modellerine özgü yatay çıtalı elmas görünümlü ön ızgara ve eğimli tavan çizgisi yeni GLC Coupé’ye özel bir karakter kazandırıyor. Bunun dışında A sütununun eğimi ve devamında keskin eğimle arkaya doğru alçalarak arka kısımla bütünleşen tavan çizgisi de GLC Coupé’nin farklı karakterini vurguluyor. Etkin aerodinamik yapı sayesinde arka cama hava akımı ulaşmadığından arka cam sileceğine gerek duyulmuyor.
Spor programı: DYNAMIC BODY CONTROL veya AIR BODY CONTROL
Yeni GLC Coupé standart olarak bünyesinde ECO, COMFORT, SPORT, SPORT+ ve INDIVIDUAL olmak üzere beş farklı sürüş programı bulunan sürüş karakteri seçim fonksiyonu DYNAMIC SELECT’e sahip. Bunun dışında çelik yaylı ve sertliği seçilebilen amortisörlere sahip sportif karakterli süspansiyon sistemi DYNAMIC BODY CONTROL da alternatif olarak sunuluyor. Sürücü bu sistemde de DYNAMIC SELECT ile sürüş tarzına uygun sürüş modunu seçebiliyor.
Yüksek verimlilik seviyesini beraberinde getiren detaylar
Yeni GLC Coupé sadece tasarımıyla değil aerodinamik yapısıyla da dikkat çekiyor. Gövdenin aerodinamik hatları kadar; radyatör ve far çevresindeki açıklıkların kapanması, radyatör panjuru veya hava akımını optimize eden gövde altı kaplamaları gibi detay çözümler, üstün aerodinamik yapının ve 0,31’lik hava sürtünme katsayısının elde edilmesini sağlıyor.
Yolculara geniş bir yaşam alanı ve geniş bir bagaj sunan boyutlarla zengin donanım seviyesine rağmen 1.710 kg’lık ağırlıkla GLC 250 4MATIC Coupé sınıfının en iyi ağırlık değerine imza atıyor. Söz konusu düşük ağırlığın elde edilmesinde ise gövdede kullanılan alüminyum ve çelik karışımını hafif yapı prensibi çok önemli bir rol üstleniyor. Benzer hafif yapı prensibi yürüyen aksamda da kullanılırken, söz konusu hafif yürüyen aksam yol konforuna olumlu etki ediyor.
Ailenin en güçlüsü Mercedes-AMG de dahil 8 farklı motor seçeneği
Yeni Mercedes-Benz GLC Coupé; dört dizel, dört benzinli, bir prizden şarj edilebilen hibrit ve ailenin en güçlü versiyonu olan Mercedes-AMG olmak üzere toplam sekiz farklı motor seçeneğiyle sunuluyor.
Motor seçenekleri ve özellikleri:
GLC 220 d
4MATIC Coupé GLC 250 d
4MATIC Coupé GLC 250 4MATIC Coupé
Güç PS (kW) 170 (125) 204 (150) 211 (155)
Tork Nm 400 500 350
Yakıt tüketimi lt/100 km 5,0 5,0 7,0
CO2 (km başına) 131 g 131 g 159 g
0-100 km/sa hızlanma 8,3 sn 7,6 sn 7,3 sn
Maksimum hız km/sa 210 222 222
Mercedes-Benz GLC 350 e 4MATIC Coupé ile atak sürüş özelliklerini düşük tüketimi ve emisyon değerleriyle bir arada sunan, 2.0 litre hacminde benzinli motor ile elektrik motorunu bir arada kullanan bir prizden şarj edilebilen hibrit versiyon da sunuluyor. 320 PS (235 kW) toplam sistem gücüyle 235 km/sa maksimum hıza ulaşan sportif karakterli SUV 59-64 g CO2/km karma emisyon değeriyle sınıfının en iyi değerine imza atıyor. 30 km menzile kadar sadece elektrik enerjisiyle ve bununla birlikte sıfır emisyonla yol alabilen elektrikli model, Boost özelliğiyle gerektiğinde 5,9 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlıyor.
Tercihini dinamizmden yana kullanmak isteyen hızlı coupé tutkunları için Mercedes-AMG GLC 43 4MATIC Coupé en uygun alternatif olarak öne çıkıyor. Ailenin güçlü versiyonu son derece dinamik bir tasarım ve cazip ekipman seviyesiyle göze hitap ederken 367 PS (270 kW) güce sahip V6 silindirli çift turbo beslemeli motor GLC Coupé’yi sadece 5 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaştırarak mükemmel asfalt performansı sunuyor.
Her ne kadar ilk bakışta tamamen farklı gibi görünseler de 8 motor seçeneğinin her biri yüksek yakıt verimliliği sunuyor ve Euro6 egzoz emisyon normlarını yerine getiriyor. Türkiye’de sunulan motor seçeneklerinin tamamı dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ile donatılırken, prizden şarj edilebilen hibrit versiyon hariç tüm motor seçeneklerinde dokuz ileri oranlı otomatik şanzıman 9G-TRONIC kullanılıyor. GLC 350 e 4MATIC Coupé’de ise hibrit sistemin gereksinimleri doğrultusunda optimize edilen 7G-TRONIC PLUS kullanılıyor.
Modern sürüş yardımcı sistemleri, yaktı verimliliği ve sportif bir tasarım gibi özelliklerle öne çıkan yeni Mercedes-Benz GLC Coupé 265.700 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunuluyor.
GLC Coupé’de öne çıkan özellikler standart olarak sunulan sportif süspansiyon sistemi, geri bildirimi yüksek, direkt çalışan hassas spor direksiyon sistemi, DYNAMIC SELECT, sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ve 9G-TRONIC isimli dokuz ileri oranlı otomatik şanzıman. Tüm bu özellikler konfordan ödün vermeden atak ve sportif bir sürüşü beraberinde getiriyor.
Tüm tasarım detaylarıyla Mercedes-Benz tasarım felsefesine sadık bir görünüm sergileyen, modern ve lüks bir yapı ortaya koyan ve Mercedes-Benz ürün gamında orta boy SUV olarak konumlandırılan GLC Coupé Türkiye’de satışa sunuldu.
Yeni GLC Coupé, tasarımıyla olduğu kadar boyutlarıyla da SUV işlevselliğini coupé çekiciliğiyle harmanlıyor. 4,73 metre uzunluğa ve 1,60 metre yüksekliğe sahip olan GLC Coupé 2,87 metrelik dingil mesafesiyle son derece dinamik ve çekici bir tasarıma sahip. Böylece GLC Coupé, aynı platformu ve teknik yapıyı paylaştığı GLC’den 8 cm kadar daha uzun ve yaklaşık 4 cm kadar daha alçak boyutlarıyla daha dinamik ve özgün bir silüet sergiliyor. Mercedes-Benz coupé modellerine özgü yatay çıtalı elmas görünümlü ön ızgara ve eğimli tavan çizgisi yeni GLC Coupé’ye özel bir karakter kazandırıyor. Bunun dışında A sütununun eğimi ve devamında keskin eğimle arkaya doğru alçalarak arka kısımla bütünleşen tavan çizgisi de GLC Coupé’nin farklı karakterini vurguluyor. Etkin aerodinamik yapı sayesinde arka cama hava akımı ulaşmadığından arka cam sileceğine gerek duyulmuyor.
Spor programı: DYNAMIC BODY CONTROL veya AIR BODY CONTROL
Yeni GLC Coupé standart olarak bünyesinde ECO, COMFORT, SPORT, SPORT+ ve INDIVIDUAL olmak üzere beş farklı sürüş programı bulunan sürüş karakteri seçim fonksiyonu DYNAMIC SELECT’e sahip. Bunun dışında çelik yaylı ve sertliği seçilebilen amortisörlere sahip sportif karakterli süspansiyon sistemi DYNAMIC BODY CONTROL da alternatif olarak sunuluyor. Sürücü bu sistemde de DYNAMIC SELECT ile sürüş tarzına uygun sürüş modunu seçebiliyor.
Yüksek verimlilik seviyesini beraberinde getiren detaylar
Yeni GLC Coupé sadece tasarımıyla değil aerodinamik yapısıyla da dikkat çekiyor. Gövdenin aerodinamik hatları kadar; radyatör ve far çevresindeki açıklıkların kapanması, radyatör panjuru veya hava akımını optimize eden gövde altı kaplamaları gibi detay çözümler, üstün aerodinamik yapının ve 0,31’lik hava sürtünme katsayısının elde edilmesini sağlıyor.
Yolculara geniş bir yaşam alanı ve geniş bir bagaj sunan boyutlarla zengin donanım seviyesine rağmen 1.710 kg’lık ağırlıkla GLC 250 4MATIC Coupé sınıfının en iyi ağırlık değerine imza atıyor. Söz konusu düşük ağırlığın elde edilmesinde ise gövdede kullanılan alüminyum ve çelik karışımını hafif yapı prensibi çok önemli bir rol üstleniyor. Benzer hafif yapı prensibi yürüyen aksamda da kullanılırken, söz konusu hafif yürüyen aksam yol konforuna olumlu etki ediyor.
Ailenin en güçlüsü Mercedes-AMG de dahil 8 farklı motor seçeneği
Yeni Mercedes-Benz GLC Coupé; dört dizel, dört benzinli, bir prizden şarj edilebilen hibrit ve ailenin en güçlü versiyonu olan Mercedes-AMG olmak üzere toplam sekiz farklı motor seçeneğiyle sunuluyor.
Motor seçenekleri ve özellikleri:
GLC 220 d
4MATIC Coupé GLC 250 d
4MATIC Coupé GLC 250 4MATIC Coupé
Güç PS (kW) 170 (125) 204 (150) 211 (155)
Tork Nm 400 500 350
Yakıt tüketimi lt/100 km 5,0 5,0 7,0
CO2 (km başına) 131 g 131 g 159 g
0-100 km/sa hızlanma 8,3 sn 7,6 sn 7,3 sn
Maksimum hız km/sa 210 222 222
Mercedes-Benz GLC 350 e 4MATIC Coupé ile atak sürüş özelliklerini düşük tüketimi ve emisyon değerleriyle bir arada sunan, 2.0 litre hacminde benzinli motor ile elektrik motorunu bir arada kullanan bir prizden şarj edilebilen hibrit versiyon da sunuluyor. 320 PS (235 kW) toplam sistem gücüyle 235 km/sa maksimum hıza ulaşan sportif karakterli SUV 59-64 g CO2/km karma emisyon değeriyle sınıfının en iyi değerine imza atıyor. 30 km menzile kadar sadece elektrik enerjisiyle ve bununla birlikte sıfır emisyonla yol alabilen elektrikli model, Boost özelliğiyle gerektiğinde 5,9 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlıyor.
Tercihini dinamizmden yana kullanmak isteyen hızlı coupé tutkunları için Mercedes-AMG GLC 43 4MATIC Coupé en uygun alternatif olarak öne çıkıyor. Ailenin güçlü versiyonu son derece dinamik bir tasarım ve cazip ekipman seviyesiyle göze hitap ederken 367 PS (270 kW) güce sahip V6 silindirli çift turbo beslemeli motor GLC Coupé’yi sadece 5 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaştırarak mükemmel asfalt performansı sunuyor.
Her ne kadar ilk bakışta tamamen farklı gibi görünseler de 8 motor seçeneğinin her biri yüksek yakıt verimliliği sunuyor ve Euro6 egzoz emisyon normlarını yerine getiriyor. Türkiye’de sunulan motor seçeneklerinin tamamı dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ile donatılırken, prizden şarj edilebilen hibrit versiyon hariç tüm motor seçeneklerinde dokuz ileri oranlı otomatik şanzıman 9G-TRONIC kullanılıyor. GLC 350 e 4MATIC Coupé’de ise hibrit sistemin gereksinimleri doğrultusunda optimize edilen 7G-TRONIC PLUS kullanılıyor.
Modern sürüş yardımcı sistemleri, yaktı verimliliği ve sportif bir tasarım gibi özelliklerle öne çıkan yeni Mercedes-Benz GLC Coupé 265.700 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunuluyor.
29 Ekim 2016 Cumartesi
Toyota Hilux’ın otomatik vitesli 4×2 versiyonu da piyasada
Dünyanın en zorlu iklim ve yol koşullarında olduğu kadar, SUV görünümü ve konforuyla da şehir yollarının vazgeçilmezi olan Toyota Hilux’ın 6 ileri tam otomatik vitesli 4x2 versiyonu da satışa sunuldu.
Mevcut 4×2 modelinin yanına otomatik vites konforunu da ekleyerek sunan Hilux, teknolojik özellikleri, sofistike tasarımı ve yüksek off-road yeteneklerinin yanında, SUV tarzı mükemmel bir sürüş konforu ile şehir yollarında da kusursuz bir deneyim sunuyor. Yılın ilk 9 ayında segmentinde pazar lideri olan Hilux, “Durdurulamaz” kimliği ve Toyota'nın değişen dizayn anlayışının bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Güvenilirlik ve dayanıklılık özelliklerinin yanında yüksek manevra kabiliyetine sahip otomatik şanzımanlı Hilux 4×2, 6,1 m dönüş yarıçapı ile çok rahat bir sürüş konforunu da garantiliyor. Kalite, güvenilirlik ve dayanıklılığın simgesi olmaya devam eden Hilux, keskin dış hatları ile de efsanevi heybetiyle yollardaki farklılığını ortaya koyuyor. Dış tasarımı ile rakiplerine gözdağı veren Hilux'ın 4×2 otomatik vitese sahip versiyonu da 4×4 heybetine ve iddialı görünümüne sahip bulunuyor.
Tüm yol şartlarında başarılı performans sergileyen otomatik şanzımanlı Toyota Hilux 4×2 konfor ve şıklığı da bir arada sunuyor. Donanım özellikleri arasında; 18'' alüminyum alaşımlı jantlar, krom roll bar, geri görüş kamerası, Bluetooth, Ipod/MP3 çalar kontrol özellikleri olan 7'' dokunmatik ekranlı akıllı Toyota Touch® 2 multimedya sistemi, 4.2'' renkli TFT ekranlı gösterge paneli, Cruise control, Otomatik katlanabilir yan aynalar, 220V güç çıkışı, Karartılmış arka ve arka yan camlar ve far yıkama sistemi bulunuyor.
Otomatik vitesli Hilux 4×2, 100 km'de 8,3 lt yakıt tüketimi ve 219 g/km CO2 salım değeri sunuyor.
Mevcut 4×2 modelinin yanına otomatik vites konforunu da ekleyerek sunan Hilux, teknolojik özellikleri, sofistike tasarımı ve yüksek off-road yeteneklerinin yanında, SUV tarzı mükemmel bir sürüş konforu ile şehir yollarında da kusursuz bir deneyim sunuyor. Yılın ilk 9 ayında segmentinde pazar lideri olan Hilux, “Durdurulamaz” kimliği ve Toyota'nın değişen dizayn anlayışının bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Güvenilirlik ve dayanıklılık özelliklerinin yanında yüksek manevra kabiliyetine sahip otomatik şanzımanlı Hilux 4×2, 6,1 m dönüş yarıçapı ile çok rahat bir sürüş konforunu da garantiliyor. Kalite, güvenilirlik ve dayanıklılığın simgesi olmaya devam eden Hilux, keskin dış hatları ile de efsanevi heybetiyle yollardaki farklılığını ortaya koyuyor. Dış tasarımı ile rakiplerine gözdağı veren Hilux'ın 4×2 otomatik vitese sahip versiyonu da 4×4 heybetine ve iddialı görünümüne sahip bulunuyor.
Tüm yol şartlarında başarılı performans sergileyen otomatik şanzımanlı Toyota Hilux 4×2 konfor ve şıklığı da bir arada sunuyor. Donanım özellikleri arasında; 18'' alüminyum alaşımlı jantlar, krom roll bar, geri görüş kamerası, Bluetooth, Ipod/MP3 çalar kontrol özellikleri olan 7'' dokunmatik ekranlı akıllı Toyota Touch® 2 multimedya sistemi, 4.2'' renkli TFT ekranlı gösterge paneli, Cruise control, Otomatik katlanabilir yan aynalar, 220V güç çıkışı, Karartılmış arka ve arka yan camlar ve far yıkama sistemi bulunuyor.
Otomatik vitesli Hilux 4×2, 100 km'de 8,3 lt yakıt tüketimi ve 219 g/km CO2 salım değeri sunuyor.
Skoda’nın ‘Amiral Gemisi’ Superb 15 Yaşında
Skoda’nın, geçmişi 1930’lara dayanan “Superb” adını canlandırarak, üretmeye başlamasının üzerinden 15 yıl geçti. Halen üçüncü nesliyle satışta bulunan Superb’den, 15 yıl boyunca tüm dünyada 900 bin adedin üzerinde satış rakamlarına ulaşılırken, Türkiye’de de 22 bin155 adedi yollara çıktı.
Sunduğu geniş iç mekan ve sınıfının standartlarını belirleyen özellikleriyle beğeni toplayan Superb, etkileyici tasarımı ve teknolojik donanımları sayesinde son nesliyle Skoda'yı yeni ufuklara taşımayı başardı. Üçüncü neslinde sunulan etkileyici tasarımın yanı sıra modern güvenlik ve konfor donanımları, güçlü ancak cimri motor seçenekleri, sınıfının en geniş iç mekan genişliğine sahip olması ve “akıllıca” düşünülmüş pratik detayları, yeni Superb'i başarıya taşıyan unsurlar oldu.
Bunun yanında, aracın sıradışı kalitesi, Skoda Superb'in “Red Dot Tasarım Ödülü” almasını, Türkiye dahil pek çok Avrupa ülkesinde de “Yılın Otomobili” seçilmesini sağladı. Üretim rakamları da, markanın “Amiral Gemisi”nin başarısını kanıtlayan bir diğer unsur oldu. Mart 2015'te ilk kez bantlardan inen 3. nesil Superb'in üretim adedi, bugüne kadar 100 bini aştı. Üç neslin toplam üretim adediyse 900 bin adedin üzerinde oldu.
Üç nesil Superb'in Türkiye'deki satışları ise 22 bin 155 adede ulaştı. Sadece üçüncü neslin satış adedi, bir yıl kadar kısa sürede 7 bin 331 adedi buldu. Üçüncü nesil Superb, iki farklı güçte 1.4 TSI benzinli, 2.0 TSI benzinli ve 2 farklı dizel motor seçeneğiyle satılmakta. Superb'in, 4×4 çekiş sistemine sahip versiyonu da bulunuyor.
Skoda'nın lüks ve geniş otomobiller üretme geleneği, şirketin bu sektöre girişi kadar eski. 1907'de “Laurin & Klement FF”, orta Avrupa'nın ilk 8 silindirli otomobiliydi. 1920'lerdeyse lüks Skoda Hişpano-Suiza ISPANO-SUIZA, Çek Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Tomas Garrique Masaryk tarafından kullanıldı.
8 silindirli motora sahip Skoda 860 ise 1930'ların başında üretilmiş etkileyici otomobiller arasındaydı. Superb ise, ilk kez 1934 yılında, “Skoda 640 Superb” olarak satışa sunuldu. Bu araç, tıpkı güncel Skoda Superb gibi o dönemin standartlarını belirleyen teknolojiye sahipti.
640 Superb, “Popular” modelinin platformu üzerine inşa edilen, 2.5 lt 6 silindirli ve 55 HP güç üreten bir motorla donatılmıştı. Araçta bağımsız süspansiyon sistemi kullanılmış, gövde dayanıklılığı, iç mekanda oturanların da en az sarsıntısıyla yolculuk etmesini sağlıyordu. Bu modelden sadece 200 adet civarında üretilmişti.
Sunduğu geniş iç mekan ve sınıfının standartlarını belirleyen özellikleriyle beğeni toplayan Superb, etkileyici tasarımı ve teknolojik donanımları sayesinde son nesliyle Skoda'yı yeni ufuklara taşımayı başardı. Üçüncü neslinde sunulan etkileyici tasarımın yanı sıra modern güvenlik ve konfor donanımları, güçlü ancak cimri motor seçenekleri, sınıfının en geniş iç mekan genişliğine sahip olması ve “akıllıca” düşünülmüş pratik detayları, yeni Superb'i başarıya taşıyan unsurlar oldu.
Bunun yanında, aracın sıradışı kalitesi, Skoda Superb'in “Red Dot Tasarım Ödülü” almasını, Türkiye dahil pek çok Avrupa ülkesinde de “Yılın Otomobili” seçilmesini sağladı. Üretim rakamları da, markanın “Amiral Gemisi”nin başarısını kanıtlayan bir diğer unsur oldu. Mart 2015'te ilk kez bantlardan inen 3. nesil Superb'in üretim adedi, bugüne kadar 100 bini aştı. Üç neslin toplam üretim adediyse 900 bin adedin üzerinde oldu.
Üç nesil Superb'in Türkiye'deki satışları ise 22 bin 155 adede ulaştı. Sadece üçüncü neslin satış adedi, bir yıl kadar kısa sürede 7 bin 331 adedi buldu. Üçüncü nesil Superb, iki farklı güçte 1.4 TSI benzinli, 2.0 TSI benzinli ve 2 farklı dizel motor seçeneğiyle satılmakta. Superb'in, 4×4 çekiş sistemine sahip versiyonu da bulunuyor.
Skoda'nın lüks ve geniş otomobiller üretme geleneği, şirketin bu sektöre girişi kadar eski. 1907'de “Laurin & Klement FF”, orta Avrupa'nın ilk 8 silindirli otomobiliydi. 1920'lerdeyse lüks Skoda Hişpano-Suiza ISPANO-SUIZA, Çek Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Tomas Garrique Masaryk tarafından kullanıldı.
8 silindirli motora sahip Skoda 860 ise 1930'ların başında üretilmiş etkileyici otomobiller arasındaydı. Superb ise, ilk kez 1934 yılında, “Skoda 640 Superb” olarak satışa sunuldu. Bu araç, tıpkı güncel Skoda Superb gibi o dönemin standartlarını belirleyen teknolojiye sahipti.
640 Superb, “Popular” modelinin platformu üzerine inşa edilen, 2.5 lt 6 silindirli ve 55 HP güç üreten bir motorla donatılmıştı. Araçta bağımsız süspansiyon sistemi kullanılmış, gövde dayanıklılığı, iç mekanda oturanların da en az sarsıntısıyla yolculuk etmesini sağlıyordu. Bu modelden sadece 200 adet civarında üretilmişti.
28 Ekim 2016 Cuma
Volkswagen'in en büyüğü
Volkswagen şimdiye kadar ürettiği en büyük otomobili Atlas'ın tanıtımını dün gece gerçekleştirdi.
Alman otomotiv devi Volkswagen, SUV rekabetine şimdiye kadar ürettiği en büyük otomobille girmeye hazırlanıyor.
Almanya'da gerçekleştirilen özel bir etkinlikle tanıtılan Volkswagen Atlas, 7 kişilik kapasitesi ve heybetli görünümü ile dikkat çekiyor.
Amerika'da üretilecek olan Atlas, 238 beygir güce sahip 2 litrelik turbo motor ve 280 beygirlik 3.6 litrelik VR6 motor seçenekleriyle satışa çıkacak.
Atlas'ta sadece VR6 motor seçeneğinde 4 çeker opsiyonu bulunacak.
Volkswagen Atlas'ın dizel seçeneği bulunmayacak.
Araçta Apple CarPlay, Android Auto ve MirrorLink gbi işletim sistemleri tercih edilebilecek.
Volkswagen Atlas'ın fiyatı ve yakıt tüketimi hakkında da bir açıklama yapmadı.
Alman otomotiv devi Volkswagen, SUV rekabetine şimdiye kadar ürettiği en büyük otomobille girmeye hazırlanıyor.
Almanya'da gerçekleştirilen özel bir etkinlikle tanıtılan Volkswagen Atlas, 7 kişilik kapasitesi ve heybetli görünümü ile dikkat çekiyor.
Amerika'da üretilecek olan Atlas, 238 beygir güce sahip 2 litrelik turbo motor ve 280 beygirlik 3.6 litrelik VR6 motor seçenekleriyle satışa çıkacak.
Atlas'ta sadece VR6 motor seçeneğinde 4 çeker opsiyonu bulunacak.
Volkswagen Atlas'ın dizel seçeneği bulunmayacak.
Araçta Apple CarPlay, Android Auto ve MirrorLink gbi işletim sistemleri tercih edilebilecek.
Volkswagen Atlas'ın fiyatı ve yakıt tüketimi hakkında da bir açıklama yapmadı.
25 Ekim 2016 Salı
Volkswagen'den ön camın yerinde kaporta olan otomobil!
Volkswagen'in ortaya çıkan yeni patent çizimleri, son derece sıra dışı bir coupe aracı işaret ediyor.
Otomobil üreticileri, fikri mülkiyetlerini korumak için araç tasarım patentleri konusunda oldukça cömertler. Görünene göre Volkswagen'in ön camsız konsept aracına ait patent görüntüleri de bunların arasına dahil oldu.
VWVortex forumundaki bir iddiaya göre Volkswagen'in yeni bir patent başvurusu bulunmakta ve bu patent, oldukça uzun bir coupe'ye ait. Ancak diğer pek çok konsept aracının aksine bu aracın bir ön camı bulunmamakta. Ön ve arka camın olması gereken yerler kaporta ile dolarken, yan camlar halen yerlerini koruyor. Bu da, kaportanın nasıl bir malzemeden üretileceği sorusunu akla getiriyor.
Ayrıca bu araç, diğer hiçbir Volkswagen'e de benzememekte. Hatta bu aracın, daha çok bir Bugatti konseptine benzediği söylenebilir.
VWVortex yazısına göre bu konsept aracı hem bir elektrikli araba hem de bir otonom araba ancak bunun, artık sunulan neredeyse her konsept aracının hem otonom hem de elektrikli olduğu düşünülürse, şaşırtıcı olmadığı kesin.
Tabii ki diğer pek çok patent gibi bu aracın da Volkswagen tarafından kesinlikle üretileceğine dair bir garanti söz konusu değil.
Otomobil üreticileri, fikri mülkiyetlerini korumak için araç tasarım patentleri konusunda oldukça cömertler. Görünene göre Volkswagen'in ön camsız konsept aracına ait patent görüntüleri de bunların arasına dahil oldu.
VWVortex forumundaki bir iddiaya göre Volkswagen'in yeni bir patent başvurusu bulunmakta ve bu patent, oldukça uzun bir coupe'ye ait. Ancak diğer pek çok konsept aracının aksine bu aracın bir ön camı bulunmamakta. Ön ve arka camın olması gereken yerler kaporta ile dolarken, yan camlar halen yerlerini koruyor. Bu da, kaportanın nasıl bir malzemeden üretileceği sorusunu akla getiriyor.
Ayrıca bu araç, diğer hiçbir Volkswagen'e de benzememekte. Hatta bu aracın, daha çok bir Bugatti konseptine benzediği söylenebilir.
VWVortex yazısına göre bu konsept aracı hem bir elektrikli araba hem de bir otonom araba ancak bunun, artık sunulan neredeyse her konsept aracının hem otonom hem de elektrikli olduğu düşünülürse, şaşırtıcı olmadığı kesin.
Tabii ki diğer pek çok patent gibi bu aracın da Volkswagen tarafından kesinlikle üretileceğine dair bir garanti söz konusu değil.
24 Ekim 2016 Pazartesi
İşte yenilenen Hyundai i10'un fiyatı
Hyundai Assan, yeni i10’u bantlardan indirdi, ilk kez Türkiye’de satışa sundu.
Hyundai Assan’ın İzmit’teki fabrikasında 2013’den beri üretilen ve yüzde 75 pazar payıyla A-segmentinde lider olan Hyundai i10, modern tasarımı, artan teknolojik ve güvenlik öğeleriyle birlikte yepyeni bir maceraya başlayor. Fabrikada yapılan törenle bantlardan inen ve Hyundai Assan yöneticileri tarafından bizzat yetkili satıcılara teslim edilen Yeni i10, 39 bin 950 TL’den başlayan fiyatlarla Avrupa’dan önce ilk kez Türkiye’de satışa sunuldu.
Hyundai Assan’ın İzmit Fabrikası’nda ürettiği i10 modeli, tam 3 yıl sonra yenilenen yüzüyle bantlardan inmeye başladı. 2013’te 1.5 milyar TL tutarındaki yatırımla fabrika kapasitesini ikiye katlayan Hyundai Assan’ın sıfırdan üretmeye başladığı ikinci nesil i10’dan bugüne kadar Türkiye’de 300 bin adetten fazla üretildi. Bu rakamın 290 bin adedini yurt dışında 40’tan fazla ülkeye ihraç eden Hyundai Assan, böylece yaklaşık 2,5 milyar TL tutarında ihracat geliri elde ederek Türkiye ekonomisine büyük bir katkıda bulundu.
Hyundai i10’un kalan 10 bin adedi ise Türkiye pazarında satıldı. A-segmentini yeniden belirleyen Hyundai i10, segment satışları içinde her yıl yüzde 75’lik pazar payına ulaşarak yakalanması zor olan bir rekora imza attı. Yenilenen yüzü ve artan donanım özellikleriyle birlikte 2016 yılını yaklaşık 3 bin adetlik satışla tamamlayacak olan i10’un 2017’den itibaren satışlarını daha da yukarı taşıması bekleniyor.
Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda yapılan törenle birlikte üretimine başlanan Yeni i10, Türkiye’de 39 bin 950 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Tören sonrasında ilk bantlardan inen aracın plakasını Hyundai Assan Başkanı Mong-Hyun Yoon ve Genel Müdürü Önder Göker birlikte taktılar. Hyundai Assan’ın 12 üst düzey yöneticisi yeni i10’lara binerek bayilerin test araçlarını kullanarak teslim ettiler ve test sürüş günleriyle birlikte Türkiye satışlarını başlatmış oldular.
Törende konuşan Mong-Hyun Yoon, “Türkiye benim ikinci vatanım. Böylesine güzel bir ülkede bu kadar yüksek kalite ve teknolojiye sahip olan fabrikada görev yapmak gurur verici. Türk malı otomobillerimiz sayesinde Türkiye’nin bayrağı Avrupa başta olmak üzere 40’tan fazla ülkede dalgalanıyor. i10 modelimiz Avrupa kadar Türk tüketicisinin de ihtiyaçlarını her yönüyle karşılayan bir otomobil. Avrupa satışları oldukça yüksek ve müşteri memnuniyeti çok üst seviyelerde. Umarım Türk müşteriler de Yeni i10’a daha fazla ilgi gösterir ve Türkiye’de ürettiğimiz bu otomobilimizi daha fazla Türk tüketicisiyle buluşturabiliriz” dedi.
Yeni i10’un, A-segmentindeki rakiplerine göre birçok üstünlüğünün bulunduğunu söyleyen Önder Göker ise şunları söyledi: “Yeni i10, hiçbir rakibinde bulunmayan Ön Çarpışma Uyarı Sistemi, Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi, statik dönüş farları, 7-inç dokunmatik ekranlı navigasyon ve multimedya ve altı havayastığı gibi özelliklere sahip. Ayrıca Elantra ve Tucson’dan sonra 7 yıl 80.000 km’ye kadar alınabilen opsiyonlu garantimizi i10 modelimizde de sunmaya başladık. Tüm bu özellikleriyle Yeni i10’un başarılarını daha da katlayacağına inanıyoruz”.
Rafine tasarım ve gelişmiş bir sürüş
Yeni i10, yeni basamaklı ön ızgarası dahil olmak üzere tasarım anlamında bir takım iyileştirmeler ile birlikte geliyor. Kavisli ve aynı zamanda doğal akıcı çizgileriyle karakterize edilen Hyundai i10, segmentinde fark yaratarak öne çıkıyor.
Hyundai i10, yeni bir tampon ile sunulurken bir önceki modelde alt kısımda bumerang şeklinde verilen LED gündüz sürüş farları ise yeni yuvarlak tasarımıyla ön ızgaraya taşınıyor. Daha elit ve daha sportif bir ifadeye kavuşan otomobil arka tarafta da değişikliklerini sürdürüyor. Tıpkı ön taraftaki gibi arka tamponda da yuvarlak hale getirilen sis farları, siyah bir çerçeve içerisinde sunuluyor. Bu şık tampon tasarımı ile daha sportif ve dinamik bir duruş sergileyen otomobil, yeni eklenen açılır tavanıyla da donanım seviyesini pekiştiriyor.
Selefi gibi Yeni i10 da 5 ileri manuel veya 4 ileri otomatik vites seçenekleriyle beraber satışa sunuluyor. Hyundai i10’un kaputu altında ise 1,0 ve 1,25 litrelik kendini kanıtlanmış iki benzinli motor görev alıyor. Hyundai, daha fazla ekonomi isteyen müşterileri için 1.0 litrelik fabrikasyon LPG’li versiyonu da sunuyor.
Bağlanabilirlik, kolaylık ve aktif güvenlik donanımları
Yeni i10, her zamankinden daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyor. En son ileri teknoloji ışığında geliştirilerek üretilen otomobil, güvenliği artırmak adına yan ve perde hava yastıklarıyla beraber geliyor. Yeni i10, geniş ve ferah iç mekanını 252 litrelik segment lideri bagaj hacmiyle destekliyor. Kabinde yer alan saklama cepleri ve 1 litrelik şişenin rahatlıkla sığabileceği kapılardaki gözler de kullanım kolaylığını artıran detaylar.Altı adet hava yastığıyla sunulan otomobilde daha önce hiç bir A-segmenti modelde kullanılmayan Ön Çarpışma Uyarı Sistemi ve Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemide kullanılıyor. (cnntürk)
Hyundai Assan’ın İzmit Fabrikası’nda ürettiği i10 modeli, tam 3 yıl sonra yenilenen yüzüyle bantlardan inmeye başladı. 2013’te 1.5 milyar TL tutarındaki yatırımla fabrika kapasitesini ikiye katlayan Hyundai Assan’ın sıfırdan üretmeye başladığı ikinci nesil i10’dan bugüne kadar Türkiye’de 300 bin adetten fazla üretildi. Bu rakamın 290 bin adedini yurt dışında 40’tan fazla ülkeye ihraç eden Hyundai Assan, böylece yaklaşık 2,5 milyar TL tutarında ihracat geliri elde ederek Türkiye ekonomisine büyük bir katkıda bulundu.
Hyundai i10’un kalan 10 bin adedi ise Türkiye pazarında satıldı. A-segmentini yeniden belirleyen Hyundai i10, segment satışları içinde her yıl yüzde 75’lik pazar payına ulaşarak yakalanması zor olan bir rekora imza attı. Yenilenen yüzü ve artan donanım özellikleriyle birlikte 2016 yılını yaklaşık 3 bin adetlik satışla tamamlayacak olan i10’un 2017’den itibaren satışlarını daha da yukarı taşıması bekleniyor.
Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda yapılan törenle birlikte üretimine başlanan Yeni i10, Türkiye’de 39 bin 950 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Tören sonrasında ilk bantlardan inen aracın plakasını Hyundai Assan Başkanı Mong-Hyun Yoon ve Genel Müdürü Önder Göker birlikte taktılar. Hyundai Assan’ın 12 üst düzey yöneticisi yeni i10’lara binerek bayilerin test araçlarını kullanarak teslim ettiler ve test sürüş günleriyle birlikte Türkiye satışlarını başlatmış oldular.
Törende konuşan Mong-Hyun Yoon, “Türkiye benim ikinci vatanım. Böylesine güzel bir ülkede bu kadar yüksek kalite ve teknolojiye sahip olan fabrikada görev yapmak gurur verici. Türk malı otomobillerimiz sayesinde Türkiye’nin bayrağı Avrupa başta olmak üzere 40’tan fazla ülkede dalgalanıyor. i10 modelimiz Avrupa kadar Türk tüketicisinin de ihtiyaçlarını her yönüyle karşılayan bir otomobil. Avrupa satışları oldukça yüksek ve müşteri memnuniyeti çok üst seviyelerde. Umarım Türk müşteriler de Yeni i10’a daha fazla ilgi gösterir ve Türkiye’de ürettiğimiz bu otomobilimizi daha fazla Türk tüketicisiyle buluşturabiliriz” dedi.
Yeni i10’un, A-segmentindeki rakiplerine göre birçok üstünlüğünün bulunduğunu söyleyen Önder Göker ise şunları söyledi: “Yeni i10, hiçbir rakibinde bulunmayan Ön Çarpışma Uyarı Sistemi, Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi, statik dönüş farları, 7-inç dokunmatik ekranlı navigasyon ve multimedya ve altı havayastığı gibi özelliklere sahip. Ayrıca Elantra ve Tucson’dan sonra 7 yıl 80.000 km’ye kadar alınabilen opsiyonlu garantimizi i10 modelimizde de sunmaya başladık. Tüm bu özellikleriyle Yeni i10’un başarılarını daha da katlayacağına inanıyoruz”.
Rafine tasarım ve gelişmiş bir sürüş
Yeni i10, yeni basamaklı ön ızgarası dahil olmak üzere tasarım anlamında bir takım iyileştirmeler ile birlikte geliyor. Kavisli ve aynı zamanda doğal akıcı çizgileriyle karakterize edilen Hyundai i10, segmentinde fark yaratarak öne çıkıyor.
Hyundai i10, yeni bir tampon ile sunulurken bir önceki modelde alt kısımda bumerang şeklinde verilen LED gündüz sürüş farları ise yeni yuvarlak tasarımıyla ön ızgaraya taşınıyor. Daha elit ve daha sportif bir ifadeye kavuşan otomobil arka tarafta da değişikliklerini sürdürüyor. Tıpkı ön taraftaki gibi arka tamponda da yuvarlak hale getirilen sis farları, siyah bir çerçeve içerisinde sunuluyor. Bu şık tampon tasarımı ile daha sportif ve dinamik bir duruş sergileyen otomobil, yeni eklenen açılır tavanıyla da donanım seviyesini pekiştiriyor.
Selefi gibi Yeni i10 da 5 ileri manuel veya 4 ileri otomatik vites seçenekleriyle beraber satışa sunuluyor. Hyundai i10’un kaputu altında ise 1,0 ve 1,25 litrelik kendini kanıtlanmış iki benzinli motor görev alıyor. Hyundai, daha fazla ekonomi isteyen müşterileri için 1.0 litrelik fabrikasyon LPG’li versiyonu da sunuyor.
Bağlanabilirlik, kolaylık ve aktif güvenlik donanımları
Yeni i10, her zamankinden daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyor. En son ileri teknoloji ışığında geliştirilerek üretilen otomobil, güvenliği artırmak adına yan ve perde hava yastıklarıyla beraber geliyor. Yeni i10, geniş ve ferah iç mekanını 252 litrelik segment lideri bagaj hacmiyle destekliyor. Kabinde yer alan saklama cepleri ve 1 litrelik şişenin rahatlıkla sığabileceği kapılardaki gözler de kullanım kolaylığını artıran detaylar.Altı adet hava yastığıyla sunulan otomobilde daha önce hiç bir A-segmenti modelde kullanılmayan Ön Çarpışma Uyarı Sistemi ve Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemide kullanılıyor. (cnntürk)
Sıfır otomobiller kampanya yaptı 2. el elde kaldı
Türk otomotiv pazarında faaliyet gösteren bazı yerli ve yabancı firmaların yıl sonu hedeflerini tutturmak için en cazip ödeme seçeneklerini devreye sokmasıyla ikinci el otomobil satışları durma noktasına geldi.
Tüketici Güven Endeksi’nin yakaladığı artış yönlü trend, faizlerdeki düşüş ve pazarın yukarı yönlü seyri, sıfır otomobil satışlarını da ateşledi. Türkiye pazarında önemli oranda pay sahibi olan yerli ve ithal otomobil markalarının rekabeti iyice artırması sonucu vatandaşların sıfır otomobillere yönelmesi ile ikinci el araçların yüzüne bakan olmadı. Sıfır otomobillerde sunulan 12 ay taksit ve yüzde ”0” faizli 16 bin TL kredi avantajı, 2 yıl sınırsız kilometre ya da ”3 yıl veya 100 bin kilometre” yeni araç garantisi ve 5 bin TL’ye varan indirimler, ikinci el pazarında satışların durmasına neden oldu.
Bursa Oto Pazarı’na ikinci el araçlarını satmak için getiren vatandaşlar, sıfır otomobillerdeki kampanyaların kendilerini etkilediğini söyleyerek, satış yapamamaktan dert yandı. Otomobil satıcısı Necati Bıyık, “Yıl sonu olduğundan dolayı ikinci el satışlarında yavaşlama var. Bunun da en büyük sebebi sıfır otomobiller için firmaların yapmış olduğu kampanyalar. İkinci elde durgunluk var” dedi.
Bir diğer ikinci el otomobil satıcısı Ruhi Tekin ise, “Şu an için ikinci el otomobil fiyatlarında düşüş yok aksine yükselme var. 2 yıl öncesine göre ikinci el araçlarda yüzde 30’luk artış söz konusu. İkinci el araçlarda düşüş beklenmiyor” şeklinde konuştu. Oto pazarına ikinci el araç almak için gelen Musa Yıldım da, “Biz vatandaşlar olarak araç sigortalarından dertliyiz. Sigorta fiyatları çok yüksek. Devletimizin bu duruma biran önce çözüm bulmasını istiyoruz” diye konuştu.
GLC Coupe de Türkiye’de…
Mercedes-Benz ürün gamının orta boy SUV-Coupe’si GLC Coupe Türkiye’de satışa sunuldu.
GLC Coupe'de öne çıkan özellikleri arasında standart sunulan sportif süspansiyon, hassas spor direksiyon sistemi Dynamic Select, sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4Matic ve 9G-Tronic isimli dokuz ileri otomatik şanzıman bulunuyor. Yeni GLC Coupe; dört dizel, dört benzinli, bir şarj edilebilen hibrit ve ailenin en güçlü versiyonu olan Mercedes-AMG olmak üzere toplam sekiz farklı motor seçeneğiyle sunuluyor.
Modern sürüş yardımcı sistemleri, yaktı verimliliği ve sportif bir tasarım gibi özelliklerle öne çıkan yeni Mercedes-Benz GLC Coupe 265 bin 700 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
GLC Coupe'de öne çıkan özellikleri arasında standart sunulan sportif süspansiyon, hassas spor direksiyon sistemi Dynamic Select, sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4Matic ve 9G-Tronic isimli dokuz ileri otomatik şanzıman bulunuyor. Yeni GLC Coupe; dört dizel, dört benzinli, bir şarj edilebilen hibrit ve ailenin en güçlü versiyonu olan Mercedes-AMG olmak üzere toplam sekiz farklı motor seçeneğiyle sunuluyor.
Modern sürüş yardımcı sistemleri, yaktı verimliliği ve sportif bir tasarım gibi özelliklerle öne çıkan yeni Mercedes-Benz GLC Coupe 265 bin 700 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Üretimin ve ihracatın lideri Tofaş oldu
Tofaş, eylül ayı sonunda hem üretim hem de ihracatta son yılların en yüksek seviyesine ulaştı.
Türkiye'de otomotiv üretimi Ocak-Eylül 2016 döneminde geçen yıla oranla yüzde 6 artıp 1 milyon adedi geçerken, Tofaş 2016'nın ilk 9 ayında toplam üretimini geçen yıla göre yüzde 35 artırarak 265 bin adetlik üretimle Türk otomotiv sektöründe birinciliğe yükseldi. Fiat Egea model ailesinin yarattığı pozitif etkiyle 2016 Ocak – Eylül döneminde geçen yıl aynı döneme göre yüzde 55'lik bir artışla 195 bin adetlik ihracat gerçekleştiren Tofaş, aynı zamanda bugün sektör ihracatında zirveye ulaşan kuruluş olarak ön plana çıkıyor.
Yenilenen Cilo satışa çıktı
Clio IV markanın yeni tasarım kimliğini bünyesinde barındıran ilk Renault modeliydi. Yenilenen Clio, Renault’nun üst segment modellerinde kullanılan malzemeler ile donatıldı.
Clio HB Türkiye'de Joy, Icon ve GT Line olmak üzere 3 donanım seviyesi ve 3 benzinli, 3 dizel olmak üzere 6 farklı motor seçeneği ile satılıyor. Benzinli motorlar 1.2 lt. 16V 75 ve 1.2 lt. 120 bg manuel ,1.2 Turbo EDC 120 bg. (otomatik); dizel motorlar 1.5 lt. dCi 75 ve 90 bg. manuel ayrıca 1.5 lt. dCi EDC 90 bg. (otomatik). Clio Sport Tourer ise Joy ve Icon olmak üzere 2 donanım seviyesi ve 2 benzinli, 3 dizel motor seçeneği ile müşterinin beğenisine sunuluyor.
Clio HB 48 bin 150TL, Clio Sport Tourer ise 52 bin 150TL'den başlayan fiyatlarla satılıyor. Clio'da, Anti Blokaj Fren Sistemi (ABS), Elektronik Denge Programı (ESC), Acil Fren Destek Sistemi (AFU), Yokuşta Kalkış Destek Sistemi (Hill Holder), sürücü ve yolcu hava yastıkları, yan hava yastıkları, elektrikli ve ısıtmalı dış dikiz aynaları standart donanım olarak yer alıyor.
Clio HB Türkiye'de Joy, Icon ve GT Line olmak üzere 3 donanım seviyesi ve 3 benzinli, 3 dizel olmak üzere 6 farklı motor seçeneği ile satılıyor. Benzinli motorlar 1.2 lt. 16V 75 ve 1.2 lt. 120 bg manuel ,1.2 Turbo EDC 120 bg. (otomatik); dizel motorlar 1.5 lt. dCi 75 ve 90 bg. manuel ayrıca 1.5 lt. dCi EDC 90 bg. (otomatik). Clio Sport Tourer ise Joy ve Icon olmak üzere 2 donanım seviyesi ve 2 benzinli, 3 dizel motor seçeneği ile müşterinin beğenisine sunuluyor.
Clio HB 48 bin 150TL, Clio Sport Tourer ise 52 bin 150TL'den başlayan fiyatlarla satılıyor. Clio'da, Anti Blokaj Fren Sistemi (ABS), Elektronik Denge Programı (ESC), Acil Fren Destek Sistemi (AFU), Yokuşta Kalkış Destek Sistemi (Hill Holder), sürücü ve yolcu hava yastıkları, yan hava yastıkları, elektrikli ve ısıtmalı dış dikiz aynaları standart donanım olarak yer alıyor.
22 Ekim 2016 Cumartesi
Yeni SUV Peugeot 3008'in fiyatı açıklandı
Yeni SUV Peugeot 3008, gerçekleştirilen lansmanın ardından 87 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla Türkiye pazarında satışa çıktı.
Yeni SUV Peugeot 3008'in lansman toplantısı, Peugeot Türkiye Genel Müdürü Laurent Pernet, Peugeot Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Akın ve diğer davetlilerin katılımıyla Hilton Bomonti Otel'de yapıldı.
Peugeot Türkiye Pazarlama Direktörü Akın yeni aracın sloganının, "Hiçbir SUV onun kadar ileri gitmedi" olarak belirlendiğini ve iddialı bir söylem olduğunu dile getirdi.
Akın, katılımcılara yeni Peugeot 3008'in özellikleri hakkında da bilgiler verdi.
Yeni SUV 3008, yüksek omuz çizgisi, güçlü ve keskin ön tasarımı ile rakiplerinden farklı ve heybetli bir görünüme sahip. Araç, bu heybetli görüntüyü tamamlayan yeni ızgarası, yeni far tasarımı, 19 inç alüminyum alaşımlı jantları, krom detayları ve LED ışıkları ile göze çarpıyor. Ön kısımda başlayan tasarım çizgisi, arkada aslan pençesi 3D LED stopları birleştiren parlak siyah bant ile devam ediyor. Segmentinde sadece Yeni SUV Peugeot 3008'de sunulan Black Diamond parlak siyah tavan ise aracın premium tasarımını tamamlıyor.
"i-Cockpit ile farklı bir sürüş deneyimi vadediyor"
Yeni nesil, geliştirilmiş i-Cockpit'in sunulduğu iç mekan, kapı içi ambians ışıkları, özel kumaş konsol döşemesi ve krom detayları ile sınıfının kalite çıtasını yükseğe taşıyan yeni SUV Peugeot 3008, yeni nesil Peugeot i-Cockpit ile farklı bir sürüş deneyimi vadediyor.
Söz konusu teknolojinin en önemli unsurlarından birisi olan Full Dijital gösterge paneli, segmentinde sadece yeni SUV Peugeot 3008'de en alt versiyondan itibaren standart olarak sunuluyor. 12,3 inç boyunda tamamen kişiselleştirilebilir animatik göstergeler, farklı bir sürüş keyfi sunuyor. Orta bölümde konumlandırılan 8 inç kapasitif ekran, kablosuz şarj, Apple Carplay gibi üst düzey teknolojik özellikler ve FOCAL müzik sistemi kabin içinde premium sürüş konforu sağlıyor.
Dizel ve benzinli motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor
Yeni SUV Peugeot 3008'de, ağırlığı azaltılmış, yüksek dayanımlı, kalitesi kanıtlanmış EMP2 platformu, gerçek blue teknolojisine sahip dizel BlueHDi, ödüllü Turbo PureTech benzinli motorları kullanılıyor. Tüm bu özellikler motordan gelen gücü ve torku yüksek bir verimle yola aktaran ve kullanıcıların beğenisini kazanan EAT6 tam otomatik şanzıman ile birleştiğinde sınıfının en iyi performans ve yakıt ekonomisi değerlerini sunuyor.
Access, Active, Allure ve GT-Line olmak üzere dört farklı donanım paketi ile satılan yeni SUV Peugeot 3008, 87 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla Türkiye pazarına sunuluyor. Yeni SUV Peugeot 3008 için kasım-aralık aylarında 2 bin adetlik bir satış hedefleniyor.
Yeni Peugeot 3008 SUV fiyatlar:
BENZİNLİ
ACCESS- PureTech Turbo 130 HP (Manuel) 87.900 TL
ACCESS - PureTech Turbo 130 HP EAT6 (Otomatik) 96.900 TL
ACTİVE - PureTech Turbo 130 HP (Manuel) 93.900 TL
ACTİVE - PureTech Turbo 130 HP EAT6 (Otomatik) 102.900 TL
ALLURE - PureTech Turbo 130 HP EAT6 (Otomatik) 112.900 TL
GT-Line 1.6 Turbo 165 HP EAT6 (Otomatik) 129.900 TL
DİZEL
ACTİVE 1.6 HDi 120 HP (Manuel) 100.900
Yeni SUV Peugeot 3008'in lansman toplantısı, Peugeot Türkiye Genel Müdürü Laurent Pernet, Peugeot Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Akın ve diğer davetlilerin katılımıyla Hilton Bomonti Otel'de yapıldı.
Peugeot Türkiye Pazarlama Direktörü Akın yeni aracın sloganının, "Hiçbir SUV onun kadar ileri gitmedi" olarak belirlendiğini ve iddialı bir söylem olduğunu dile getirdi.
Akın, katılımcılara yeni Peugeot 3008'in özellikleri hakkında da bilgiler verdi.
Yeni SUV 3008, yüksek omuz çizgisi, güçlü ve keskin ön tasarımı ile rakiplerinden farklı ve heybetli bir görünüme sahip. Araç, bu heybetli görüntüyü tamamlayan yeni ızgarası, yeni far tasarımı, 19 inç alüminyum alaşımlı jantları, krom detayları ve LED ışıkları ile göze çarpıyor. Ön kısımda başlayan tasarım çizgisi, arkada aslan pençesi 3D LED stopları birleştiren parlak siyah bant ile devam ediyor. Segmentinde sadece Yeni SUV Peugeot 3008'de sunulan Black Diamond parlak siyah tavan ise aracın premium tasarımını tamamlıyor.
"i-Cockpit ile farklı bir sürüş deneyimi vadediyor"
Yeni nesil, geliştirilmiş i-Cockpit'in sunulduğu iç mekan, kapı içi ambians ışıkları, özel kumaş konsol döşemesi ve krom detayları ile sınıfının kalite çıtasını yükseğe taşıyan yeni SUV Peugeot 3008, yeni nesil Peugeot i-Cockpit ile farklı bir sürüş deneyimi vadediyor.
Söz konusu teknolojinin en önemli unsurlarından birisi olan Full Dijital gösterge paneli, segmentinde sadece yeni SUV Peugeot 3008'de en alt versiyondan itibaren standart olarak sunuluyor. 12,3 inç boyunda tamamen kişiselleştirilebilir animatik göstergeler, farklı bir sürüş keyfi sunuyor. Orta bölümde konumlandırılan 8 inç kapasitif ekran, kablosuz şarj, Apple Carplay gibi üst düzey teknolojik özellikler ve FOCAL müzik sistemi kabin içinde premium sürüş konforu sağlıyor.
Dizel ve benzinli motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor
Yeni SUV Peugeot 3008'de, ağırlığı azaltılmış, yüksek dayanımlı, kalitesi kanıtlanmış EMP2 platformu, gerçek blue teknolojisine sahip dizel BlueHDi, ödüllü Turbo PureTech benzinli motorları kullanılıyor. Tüm bu özellikler motordan gelen gücü ve torku yüksek bir verimle yola aktaran ve kullanıcıların beğenisini kazanan EAT6 tam otomatik şanzıman ile birleştiğinde sınıfının en iyi performans ve yakıt ekonomisi değerlerini sunuyor.
Access, Active, Allure ve GT-Line olmak üzere dört farklı donanım paketi ile satılan yeni SUV Peugeot 3008, 87 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla Türkiye pazarına sunuluyor. Yeni SUV Peugeot 3008 için kasım-aralık aylarında 2 bin adetlik bir satış hedefleniyor.
Yeni Peugeot 3008 SUV fiyatlar:
BENZİNLİ
ACCESS- PureTech Turbo 130 HP (Manuel) 87.900 TL
ACCESS - PureTech Turbo 130 HP EAT6 (Otomatik) 96.900 TL
ACTİVE - PureTech Turbo 130 HP (Manuel) 93.900 TL
ACTİVE - PureTech Turbo 130 HP EAT6 (Otomatik) 102.900 TL
ALLURE - PureTech Turbo 130 HP EAT6 (Otomatik) 112.900 TL
GT-Line 1.6 Turbo 165 HP EAT6 (Otomatik) 129.900 TL
DİZEL
ACTİVE 1.6 HDi 120 HP (Manuel) 100.900
21 Ekim 2016 Cuma
Pokemon GO ile modifiye edildi
BMW’nun elektrikli canavarı İ8 bir oyun için modifiye edildi. Spor arabaların performansını elektrikli motorlar buluşturan İ8 oldukça özel bir araç olarak dikkatleri üzerine çekiyordu. Ancak bu BMW çok daha özel!
Güçlü bir elektrikli motor ile özel üretim benzinli motordan güç olan yeni nesil BMW aracı bir oyunsever tarafından özelleştirildi. Veluxity Car Rentals Youtube kanalında yayınlanan video ile ortaya çıkan modifiyede aracın tamamı Pokemon GO için özelleştirilmiş.
Farların çevresinden dikiz aynalarına hatta jantlara özel Pokemon GO karakterleri ve simgeleri ile kaplanan araç oldukça özel bir görüntü ortaya çıkarmış. ‘Pokemon Go BMW i8 Public Reaction | Exotic Car Rental Miami & NYC’ başlığı ile yayınlanan videoda Ronald Petruska tarafından aracın ve modifikasyonun detayları anlatılıyor.
Almanya’nın en önemli araç üreticilerinden olan BMW tarafından geliştirilen ve Almanya Leipzig’de üretilen araç ilk olarak 2009 yılında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkmıştı. 2013 yılında konsept çalışmaları biten ve aktif olarak üretilmeye başlayan araç ilk olarak 2014 yılında satılmay başlamıştı.
2 kapılı ve ortadan motorlu araç 4 çekerden çekişli bir yapıya sahip. Kapıları üst düzey pek çok spor otomobilde olduğu gibi yukarıya doğru otomatik olarak açılıyor. Aracın en önemli özelliği ise hibrit yapıya sahip olması. İçerisinde hem elektrikli hem de benzinli motor barındıran araç çeşitli koşullarda motorlar arasında geçiş yapıyor. Elekrikli motoru ise maksimum 37 km gidebilen araç benzinli motoruyla ise ortlama 2,1 litre yakıt tüketimine sahip. (cnntürk)
Güçlü bir elektrikli motor ile özel üretim benzinli motordan güç olan yeni nesil BMW aracı bir oyunsever tarafından özelleştirildi. Veluxity Car Rentals Youtube kanalında yayınlanan video ile ortaya çıkan modifiyede aracın tamamı Pokemon GO için özelleştirilmiş.
Farların çevresinden dikiz aynalarına hatta jantlara özel Pokemon GO karakterleri ve simgeleri ile kaplanan araç oldukça özel bir görüntü ortaya çıkarmış. ‘Pokemon Go BMW i8 Public Reaction | Exotic Car Rental Miami & NYC’ başlığı ile yayınlanan videoda Ronald Petruska tarafından aracın ve modifikasyonun detayları anlatılıyor.
Almanya’nın en önemli araç üreticilerinden olan BMW tarafından geliştirilen ve Almanya Leipzig’de üretilen araç ilk olarak 2009 yılında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkmıştı. 2013 yılında konsept çalışmaları biten ve aktif olarak üretilmeye başlayan araç ilk olarak 2014 yılında satılmay başlamıştı.
2 kapılı ve ortadan motorlu araç 4 çekerden çekişli bir yapıya sahip. Kapıları üst düzey pek çok spor otomobilde olduğu gibi yukarıya doğru otomatik olarak açılıyor. Aracın en önemli özelliği ise hibrit yapıya sahip olması. İçerisinde hem elektrikli hem de benzinli motor barındıran araç çeşitli koşullarda motorlar arasında geçiş yapıyor. Elekrikli motoru ise maksimum 37 km gidebilen araç benzinli motoruyla ise ortlama 2,1 litre yakıt tüketimine sahip. (cnntürk)
Tesla otomobiller artık sürücüye ihtiyaç duymuyor
Amerikan elektrikli araç üreticisi Tesla, geçtiğimiz yıllarda araçların kendi kendilerine gidebilmesi için otomatik pilot özelliğini devreye almıştı. Sürücünün her an yolu takip etmesi ve bir sorun anında müdahale edebilecek durumda olmasını gerektiren bu durum artık yok. Tesla otomobiller artık tamamen kendi başına gidebilecek. Sürücünün yolu kontrol etmesine gerek kalmayacak.
Uç nokta hayalleri ile gündeme gelen ve hayallerini gerçekleştirmek için emin adımlarla ilerleyen Elon Musk, sahibi olduğu Tesla ile bir hayalini daha gerçeğe dönüştürüyor. Kurulduğu günden bu yana sadece elektrikli araçlar üreten Tesla, elektrikli araçlar için sıfırdan otomobil tasarımları yapıyor. Yaptığı başarılı araç ve motorların yanında ise yenilikçi yaklaşımları ile sık sık gündeme gelen firma, araçlarına uzaktan gönderdiği bir yazılım güncellemesi ile otomatik sürüş özelliğini devreye almış ve araçların kendi kendine hareket eder hale gelmesini sağlamıştı. Dünyada elektrikli ve otonom araçların yayılmasına öncülük eden firma bu kez tam anlamıyla kendi kendine giden, sürücüsüz araçlara sahip. Ve bu yeni araç almadan, eski araçlara yazılım güncellemesi ile yapılabiliyor.
Elon Musk yaptığı açıklama ile bundan sonra satılacak Tesla araçlarında 8000 dolarlık opsiyonel paket ile birlikte otonom sürüş özelliğini eklenebileceğini duyurdu. Geliştirilen sensörler ve Nvidia tarafından üretilen yeni işlemci ile araçlar sürücünün yolu kontrol etmesine ve kontrolü her an devralmaya hazır halde olmasına gerek kalmadan kendi kendine sizi istediğiniz noktaya götürebilecek. Bu durumu New York’tan Los Angeles’a diresksiyona dokunmadan gidebileceksiniz, sözleriyle açıklayan Musk, her zaman olduğu yine büyük bir iddiaya sahip.
Araçlar Nasıl Sürücüsüz Olarak Hareket Edebiliyor?
Geçtiğimiz yıllarda Tesla’nın arabalara yazılım güncellemesi yoluyla uzaktan gönderdiği ‘Autopilot’ özelliği sayesinde araç üzerinde bulunan 360 derece kameralar, sensörler ve radar sayesinde yoldaki anlık durumu algılayabiliyor ve buna göre hareket edebiliyordu. Çevresinde olup bitenleri anlık olarak analiz eden araç ani bir durumla karşılaştığı hesaplamalar yaparak en doğru hamleyi yaparak hem araçtakileri hem de yoldaki canlıları korumaya çalışıyordu.
Araç kendisini çok iyi idare etesede sürücünün her an kontrolü eline almaya hazır olması gerekiyordu. 2017 yılında kullanıma sunulacak otonom sürüş özelliğinde ise araçlar sürücüye ihtiyaç duymadan tamamen kendi başlarına hareket edebilecek. Bunun sağlanabilmesi içinse araçlara geliştirilmiş 250 metreyi net bir şekilde görme kapasitesine sahip 360 derece kamera, 12 ultrasonik sensör ve aracın ön tarafına geliştirilmiş radar yerleştirilecek. Ayrıca Nvidia tarafından araçlar için geliştirilen özel kart sayesinde eski sistemden 40 kat daha hızlı işlem yapılıp tepki verilebilecek. 8000 dolar gibi bu gibi ekipmanlar için düşük bir maliyetle sahip olunabilen otonom sürüş özelliği 2017 yılında tüm Tesla araçları için kullanılabilir olacak.
Uç nokta hayalleri ile gündeme gelen ve hayallerini gerçekleştirmek için emin adımlarla ilerleyen Elon Musk, sahibi olduğu Tesla ile bir hayalini daha gerçeğe dönüştürüyor. Kurulduğu günden bu yana sadece elektrikli araçlar üreten Tesla, elektrikli araçlar için sıfırdan otomobil tasarımları yapıyor. Yaptığı başarılı araç ve motorların yanında ise yenilikçi yaklaşımları ile sık sık gündeme gelen firma, araçlarına uzaktan gönderdiği bir yazılım güncellemesi ile otomatik sürüş özelliğini devreye almış ve araçların kendi kendine hareket eder hale gelmesini sağlamıştı. Dünyada elektrikli ve otonom araçların yayılmasına öncülük eden firma bu kez tam anlamıyla kendi kendine giden, sürücüsüz araçlara sahip. Ve bu yeni araç almadan, eski araçlara yazılım güncellemesi ile yapılabiliyor.
Elon Musk yaptığı açıklama ile bundan sonra satılacak Tesla araçlarında 8000 dolarlık opsiyonel paket ile birlikte otonom sürüş özelliğini eklenebileceğini duyurdu. Geliştirilen sensörler ve Nvidia tarafından üretilen yeni işlemci ile araçlar sürücünün yolu kontrol etmesine ve kontrolü her an devralmaya hazır halde olmasına gerek kalmadan kendi kendine sizi istediğiniz noktaya götürebilecek. Bu durumu New York’tan Los Angeles’a diresksiyona dokunmadan gidebileceksiniz, sözleriyle açıklayan Musk, her zaman olduğu yine büyük bir iddiaya sahip.
Araçlar Nasıl Sürücüsüz Olarak Hareket Edebiliyor?
Geçtiğimiz yıllarda Tesla’nın arabalara yazılım güncellemesi yoluyla uzaktan gönderdiği ‘Autopilot’ özelliği sayesinde araç üzerinde bulunan 360 derece kameralar, sensörler ve radar sayesinde yoldaki anlık durumu algılayabiliyor ve buna göre hareket edebiliyordu. Çevresinde olup bitenleri anlık olarak analiz eden araç ani bir durumla karşılaştığı hesaplamalar yaparak en doğru hamleyi yaparak hem araçtakileri hem de yoldaki canlıları korumaya çalışıyordu.
Araç kendisini çok iyi idare etesede sürücünün her an kontrolü eline almaya hazır olması gerekiyordu. 2017 yılında kullanıma sunulacak otonom sürüş özelliğinde ise araçlar sürücüye ihtiyaç duymadan tamamen kendi başlarına hareket edebilecek. Bunun sağlanabilmesi içinse araçlara geliştirilmiş 250 metreyi net bir şekilde görme kapasitesine sahip 360 derece kamera, 12 ultrasonik sensör ve aracın ön tarafına geliştirilmiş radar yerleştirilecek. Ayrıca Nvidia tarafından araçlar için geliştirilen özel kart sayesinde eski sistemden 40 kat daha hızlı işlem yapılıp tepki verilebilecek. 8000 dolar gibi bu gibi ekipmanlar için düşük bir maliyetle sahip olunabilen otonom sürüş özelliği 2017 yılında tüm Tesla araçları için kullanılabilir olacak.
19 Ekim 2016 Çarşamba
Opel Mokka arazide
Opel’in segmentinde en çok tercih edilen B-SUV modeli Mokka’nın yeni modeli müşterileri ile buluşmaya hazır. Yeni Mokka X ile beraber Opel ürünlerinde ilk kez anılmaya başlayan “X” geleneksel gövde tasarımlarına göre daha cesur, daha maceracı ve dayanıklı bir karakteri vurguluyor.
Yeni Mokka X bir önceki modelin önemli özelliklerini korurken bunların üzerine yeni geliştirmeleri de bünyesine ekledi. Yeni Mokka X’in ön görünümü Opel’in gelecek tasarım stratejisine uyumlu şekilde, kanat şekilli ön ızgara ve çift kanat şekilli LED gündüz farlarıyla bütünleşiyor Ön tampon daha geniş, sağlam ve kaslı bir duruş sergiliyor. Arka tarafta da bu duruş devam ediyor. Yan taraf ise bir önceki modeldeki sportif ve kaslı yapısı korunarak Opel imzası olan bıçak sırtı çizgisi ile devam ediyor. İçeride ise yeni Mokka X işlevsellik ile macera tutkusunu bir araya getiriyor. Yeni Opel Astra’nın başarılarından ilham alan yatay gösterge paneli ferahlık hissini artırıyor.
Yeni Mokka X’in tasarımı kadar teknolojik ve konfor özellikleri de dikkat çekiyor:
◾Geliştirilmiş sürüşe duyarlı Full LED ön farlar (AFL+) gece daha güvenli sürüş vaat ediyor. Bu sistem daha önceki modeldeki Bi-Xenon AFL+’ın yerini alıyor. LED farlar halojen farlara göre yüzde 30 daha parlak. Uzun far asistanı da içeren sistem, sürüş hızı ve direksiyon açısı gibi etkenlere otomatik adapte oluyor. Ardından bu sistem en uygun aydınlatma modunu otomatik olarak seçiyor.
◾En son teknoloji Opel Eye ön kamera ise, trafik işaret takibi, şerit takip uyarısı, takip mesafesi göstergesi ve LED yansımalı uyarı göstergesi-RLAD ile ön çarpışma uyarı sistemlerini destekleyerek güvenli sürüşe katkıda bulunuyor.
◾Opsiyonel akıllı 4x4 teknolojisi yeni Mokka X’in çevik yol tutuşunu daha da keskinleştiriyor. Bu sistem ihtiyaca uygun şekilde ön ve arka aks arasında gücü 100’e 0 ve 50’ye 50 olarak dağıtabiliyor.
◾Apple CarPlay gibi telefon yansıtma özelliklerini destekleyen Intellilink sistemleri ile akıllı telefonları otomobille sorunsuz şekilde bağlayan ve digital dünyanıza sürekli bağlı kalmanızı sağlayan yeni Mokka X, Opsiyonel Ergonomik (AGR) koltuklar ile anahtarsız giriş ve anahtarsız çalıştırma gibi üst sınıf özellikleri de bünyesinde barındırıyor.
Opel’in birinci nesil Mokka’sı piyasaya sunulduğu 2012 yılından günümüze 600 binden fazla sipariş aldı. Avrupa genelinde sınıfındaki en popüler otomobillerden birisi olan Mokka satışa çıktığı ilk günden bu yana ülkemizde yaklaşık 11 bin adet satıldı. Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik 2017 yeni Mokka X satış hedefini ise 9 bin adet olarak açıkladı.
Yeni Mokka X Enjoy, Design ve Excellence donanım seviyeleriyle satışa sunulacak ve 1,4 ile 1,6 litre arasında benzinli ve dizel motor yelpazesine sahip olacak.
◾Benzinli seçenekler:◾1.6 115 HP FWD Start&Stop
◾1.4 140 HP AT FWD
◾1.4 140 HP MT FWD S&S
◾1.4 140 HP MT AWD S&S
◾1.4 152 HP AT AWD S&S
◾Dizel seçenekler:◾1.6 136 HP AT FWD
◾1.6 136 HP MT FWD
◾1.6 136 HP MT AWD
Yeni Mokka X’in fiyatı, benzinli modellerde 73 bin 600 TL’den dizel modellerde ise 88 bin 100 TL’den başlıyor. Opsiyonel olarak sunulan dört çeker fiyat farkı benzinli modellerde 6 bin 500 TL, dizel modellerde ise 6 bin TL. Ülkemizde yoğun talep gören 1,6 Dizel-Otomatik seçeneği ise 92 bin TL’den başlıyor. 1.4 152HP 4x4 6 ileri Otomatik Şanzımanlı yeni motor seçeneği de 102 bin TL’den satışa sunuluyor.
Uzun süredir gece sürüşünü daha güvenli hale getirmeyi amaçlayan Opel, Alman mühendislerinin tasarladığı yeni AFL LED farlar bu hedefe yönelik önemli bir adım atıyor. Mokka X’de opsiyonel olarak sunulacak AFL LED farların halojen farlara göre yüzde 30 daha parlak beyaz ışığı geceyi gündüze çeviriyor ve her sürüş pozisyonuna uyum sağlıyor.
Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, “Akıllı LED teknolojilerinin daha geniş kitlelerle buluşması, gece sürüşü ile ilgili risklerin ortadan kaldırılması için en etkili yöntem” diyor ve ekliyor:
“Bu nedenle Opel olarak bu teknolojiyi daha fazla modelimizde müşterilerimize sunmak ve daha erişilebilir kılmak için çaba gösteriyoruz. Yeni Mokka X’te opsiyonel olarak sunduğumuz AFL LED farlar da bu potansiyeli gerçekleştirmek için çabamızı yansıtıyor.”
Yeni Mokka X, adaptif aydınlatma sistemi ve tüm far ve sinyal sistemlerinde full LED’e sahip olmasıyla, Opel’in LED aydınlatmaya geçişinde önemli bir adımı temsil ediyor. Astra’nın IntelliLux LED Matrix sisteminde olduğu gibi, AFL LED de adaptif ön aydınlatmayı hareketli mekanik parçalara ihtiyaç duymadan sağlıyor. Tepki süresi çok hızlı ve güvenilir. Karşıdan gelen sürücülerin de gözünü almıyor. AFL LED sürüş durumuna göre aydınlatma şeklini değiştirerek sürücüye optimal aydınlatma sağlıyor.
Ekonomik ve Etkili: Adaptif 4x4
Mokka X opsiyonel olarak akıllı adaptif dört çeker sistemi ile sunulacak. Akıllı dört çeker sistemi gücü ön aks ile arka aks arasında 100’e 0’dan 50’ye 50 olacak şekilde dağıtabiliyor. Günlük kullanımda Mokka X ekonomik önden çekişli bir otomobil gibi davranıyor. Otomobil çalıştığında tüm güç ön tekerlere aktarılıyor ancak ihtiyaç olduğunda dört çeker sistem aktif oluyor. Özellikle kaygan ve ıslak zeminlerde güç arka aksa aktarılabiliyor. Bu sistem su birikintisine girmek ya da donmuş bir yüzeyden geçiş gibi anlık durumlarda dahi aktif hale geliyor. Böylece maksimum çekiş gücü ve denge sağlanırken, güvenlik hissi ve sürüş keyfini de artırıyor.
Dört çeker sürüş sistemi 1.4 lt 140 hp benzinli ve 1.6 lt 136 hp seçeneklerinde mevcut. Her iki motor seçeneği için de 6 ileri manuel şanzıman bulunuyor.
Opel dört çeker keyfini otomatik vites seçeneği ile yaşamak isteyen müşterileri için ise 6 ileri otomatik şanzımanı ilk defa yeni Opel Astra’da sunulmaya başlanan yeni nesil 1.4 lt 152 hp ECOTEC® Direct Injection Turbo motoruyla bir arada sunuyor.
Premium Konfor ve Güvenlik Seçenekleri
Yeni Mokka X’de yeni nesil iki IntelliLink bilgi-eğlence sistemi bulunacak. IntelliLink Apple CarPlay ve Android Auto aracılığıyla akıllı telefon dünyasını otomobile taşıyor.
Sınıfındaki en bağlantılı otomobillerden biri olmasının yanı sıra Mokka X en rahatlarından birisi olduğunu da iddia ediyor. Çoğu Opel modelinde olduğu gibi sınıfında tek AGR sertifikalı koltukları ile uzun mesafe sürüşlerini de arazi sürüşleri kadar keyifli hale getiriyor. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra yeni Mokka X bir konfor özelliğine daha sahip: Anahtarsız açma ve çalıştırma. Sürücünün anahtardaki kilit açma tuşuna basmasına gerek yok, anahtarı sadece cebinde ya da çantasında taşıması yeterli. Kapı kolu üzerindeki küçük tuşa bastığında kapılar otomatik olarak açılır. Motoru çalıştırmak için de aynı şekilde tek tuşa basmak yeterli.
En son teknoloji Opel Eye ön kamera, trafik işaret takibi, şerit takip uyarısı, takip mesafesi göstergesi ve LED yansımalı uyarı göstergesi-RLAD ile ön çarpışma uyarı sistemlerini destekliyor.
Motor Seçenekleri
Yeni Mokka X, Opel meraklılarının yakından tanıdığı 1.6 lt 136 hp dizel motor ile satışa sunulacak (şehir içi 6.0-4.8 l/100 km, şehir dışı 4.4-4 l/100 km, ortalama 5.0-4.3 l/100 km; CO2 emisyonu 132-114 g/km). 136 hp’lik bu motor 320 Nm tork sunuyor. Düşük gürültü seviyesi ve titreşimi ile bu motor sessiz dizel olarak anılıyor.
Yeni Mokka X’in benzinli seçenekleri arasında yeni 1.4 ECOTEC® Direct Injection Turbo motor (şehir içi 7.9 l/100 km, şehir dışı 5.7 l/100 km, ortalama 6.5l/100 km; CO2 emisyonu 150 g/km) öne çıkıyor. Altı ileri otomatik vites opsiyonu ve akıllı dört çeker sistemi bir arada sadece bu motor seçeneği ile sunulacak.
Motor 245 Nm tork üretiyor. 2.200 devirden başlayıp 4.400 devire kadar sürdürülebilen tork, sürüş kalitesi için örnek bir denge sunuyor. Özetle sürücünün güce ne zaman ihtiyacı olursa 1.4 Turbo bunu sağlayabiliyor.
Mokka X’in giriş seviyesi benzinli motoru ise 1.6 lt 115hp (Şehir içi 8.6/100 km, şehir dışı 5.6l/100 km, ortalama 6.7l/100 km; CO2 emisyonu 155g/km). Bu motor seçeneğinde sadece önden çekiş ve 5 ileri manuel vites opsiyonu mevcut.
1.4 lt 140 hp benzinli seçenek ise benzinli motor opsiyonlarının orta seviyesinde yer alıyor. Bu motor çeşitli şanzıman seçenekleri ile sunuluyor. Bunlar 6 ileri manuel önden çekiş (şehir içi 7.6l/100 km, şehir dışı 5.1l/100 km, ortalama 6.0 l/100 km; CO2 emisyonu 140g/km), 6 ileri manuel dört çeker (şehir için 8.3 l/100 km, şehir dışı 5.6 l/100 km, ortalama l/100 km; CO2 emisyonu 152 g/km) veya altı ileri otomatik önden çekiş (Şehir için 8.4 l/100 km, şehir dışı 5.4 l/100 km, ortalama 6.5 l/100 km; CO2 emisyonu 149g/km CO).
(cnntürk.com.tr)
Yeni Mokka X bir önceki modelin önemli özelliklerini korurken bunların üzerine yeni geliştirmeleri de bünyesine ekledi. Yeni Mokka X’in ön görünümü Opel’in gelecek tasarım stratejisine uyumlu şekilde, kanat şekilli ön ızgara ve çift kanat şekilli LED gündüz farlarıyla bütünleşiyor Ön tampon daha geniş, sağlam ve kaslı bir duruş sergiliyor. Arka tarafta da bu duruş devam ediyor. Yan taraf ise bir önceki modeldeki sportif ve kaslı yapısı korunarak Opel imzası olan bıçak sırtı çizgisi ile devam ediyor. İçeride ise yeni Mokka X işlevsellik ile macera tutkusunu bir araya getiriyor. Yeni Opel Astra’nın başarılarından ilham alan yatay gösterge paneli ferahlık hissini artırıyor.
Yeni Mokka X’in tasarımı kadar teknolojik ve konfor özellikleri de dikkat çekiyor:
◾Geliştirilmiş sürüşe duyarlı Full LED ön farlar (AFL+) gece daha güvenli sürüş vaat ediyor. Bu sistem daha önceki modeldeki Bi-Xenon AFL+’ın yerini alıyor. LED farlar halojen farlara göre yüzde 30 daha parlak. Uzun far asistanı da içeren sistem, sürüş hızı ve direksiyon açısı gibi etkenlere otomatik adapte oluyor. Ardından bu sistem en uygun aydınlatma modunu otomatik olarak seçiyor.
◾En son teknoloji Opel Eye ön kamera ise, trafik işaret takibi, şerit takip uyarısı, takip mesafesi göstergesi ve LED yansımalı uyarı göstergesi-RLAD ile ön çarpışma uyarı sistemlerini destekleyerek güvenli sürüşe katkıda bulunuyor.
◾Opsiyonel akıllı 4x4 teknolojisi yeni Mokka X’in çevik yol tutuşunu daha da keskinleştiriyor. Bu sistem ihtiyaca uygun şekilde ön ve arka aks arasında gücü 100’e 0 ve 50’ye 50 olarak dağıtabiliyor.
◾Apple CarPlay gibi telefon yansıtma özelliklerini destekleyen Intellilink sistemleri ile akıllı telefonları otomobille sorunsuz şekilde bağlayan ve digital dünyanıza sürekli bağlı kalmanızı sağlayan yeni Mokka X, Opsiyonel Ergonomik (AGR) koltuklar ile anahtarsız giriş ve anahtarsız çalıştırma gibi üst sınıf özellikleri de bünyesinde barındırıyor.
Opel’in birinci nesil Mokka’sı piyasaya sunulduğu 2012 yılından günümüze 600 binden fazla sipariş aldı. Avrupa genelinde sınıfındaki en popüler otomobillerden birisi olan Mokka satışa çıktığı ilk günden bu yana ülkemizde yaklaşık 11 bin adet satıldı. Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik 2017 yeni Mokka X satış hedefini ise 9 bin adet olarak açıkladı.
Yeni Mokka X Enjoy, Design ve Excellence donanım seviyeleriyle satışa sunulacak ve 1,4 ile 1,6 litre arasında benzinli ve dizel motor yelpazesine sahip olacak.
◾Benzinli seçenekler:◾1.6 115 HP FWD Start&Stop
◾1.4 140 HP AT FWD
◾1.4 140 HP MT FWD S&S
◾1.4 140 HP MT AWD S&S
◾1.4 152 HP AT AWD S&S
◾Dizel seçenekler:◾1.6 136 HP AT FWD
◾1.6 136 HP MT FWD
◾1.6 136 HP MT AWD
Yeni Mokka X’in fiyatı, benzinli modellerde 73 bin 600 TL’den dizel modellerde ise 88 bin 100 TL’den başlıyor. Opsiyonel olarak sunulan dört çeker fiyat farkı benzinli modellerde 6 bin 500 TL, dizel modellerde ise 6 bin TL. Ülkemizde yoğun talep gören 1,6 Dizel-Otomatik seçeneği ise 92 bin TL’den başlıyor. 1.4 152HP 4x4 6 ileri Otomatik Şanzımanlı yeni motor seçeneği de 102 bin TL’den satışa sunuluyor.
Uzun süredir gece sürüşünü daha güvenli hale getirmeyi amaçlayan Opel, Alman mühendislerinin tasarladığı yeni AFL LED farlar bu hedefe yönelik önemli bir adım atıyor. Mokka X’de opsiyonel olarak sunulacak AFL LED farların halojen farlara göre yüzde 30 daha parlak beyaz ışığı geceyi gündüze çeviriyor ve her sürüş pozisyonuna uyum sağlıyor.
Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, “Akıllı LED teknolojilerinin daha geniş kitlelerle buluşması, gece sürüşü ile ilgili risklerin ortadan kaldırılması için en etkili yöntem” diyor ve ekliyor:
“Bu nedenle Opel olarak bu teknolojiyi daha fazla modelimizde müşterilerimize sunmak ve daha erişilebilir kılmak için çaba gösteriyoruz. Yeni Mokka X’te opsiyonel olarak sunduğumuz AFL LED farlar da bu potansiyeli gerçekleştirmek için çabamızı yansıtıyor.”
Yeni Mokka X, adaptif aydınlatma sistemi ve tüm far ve sinyal sistemlerinde full LED’e sahip olmasıyla, Opel’in LED aydınlatmaya geçişinde önemli bir adımı temsil ediyor. Astra’nın IntelliLux LED Matrix sisteminde olduğu gibi, AFL LED de adaptif ön aydınlatmayı hareketli mekanik parçalara ihtiyaç duymadan sağlıyor. Tepki süresi çok hızlı ve güvenilir. Karşıdan gelen sürücülerin de gözünü almıyor. AFL LED sürüş durumuna göre aydınlatma şeklini değiştirerek sürücüye optimal aydınlatma sağlıyor.
Ekonomik ve Etkili: Adaptif 4x4
Mokka X opsiyonel olarak akıllı adaptif dört çeker sistemi ile sunulacak. Akıllı dört çeker sistemi gücü ön aks ile arka aks arasında 100’e 0’dan 50’ye 50 olacak şekilde dağıtabiliyor. Günlük kullanımda Mokka X ekonomik önden çekişli bir otomobil gibi davranıyor. Otomobil çalıştığında tüm güç ön tekerlere aktarılıyor ancak ihtiyaç olduğunda dört çeker sistem aktif oluyor. Özellikle kaygan ve ıslak zeminlerde güç arka aksa aktarılabiliyor. Bu sistem su birikintisine girmek ya da donmuş bir yüzeyden geçiş gibi anlık durumlarda dahi aktif hale geliyor. Böylece maksimum çekiş gücü ve denge sağlanırken, güvenlik hissi ve sürüş keyfini de artırıyor.
Dört çeker sürüş sistemi 1.4 lt 140 hp benzinli ve 1.6 lt 136 hp seçeneklerinde mevcut. Her iki motor seçeneği için de 6 ileri manuel şanzıman bulunuyor.
Opel dört çeker keyfini otomatik vites seçeneği ile yaşamak isteyen müşterileri için ise 6 ileri otomatik şanzımanı ilk defa yeni Opel Astra’da sunulmaya başlanan yeni nesil 1.4 lt 152 hp ECOTEC® Direct Injection Turbo motoruyla bir arada sunuyor.
Premium Konfor ve Güvenlik Seçenekleri
Yeni Mokka X’de yeni nesil iki IntelliLink bilgi-eğlence sistemi bulunacak. IntelliLink Apple CarPlay ve Android Auto aracılığıyla akıllı telefon dünyasını otomobile taşıyor.
Sınıfındaki en bağlantılı otomobillerden biri olmasının yanı sıra Mokka X en rahatlarından birisi olduğunu da iddia ediyor. Çoğu Opel modelinde olduğu gibi sınıfında tek AGR sertifikalı koltukları ile uzun mesafe sürüşlerini de arazi sürüşleri kadar keyifli hale getiriyor. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra yeni Mokka X bir konfor özelliğine daha sahip: Anahtarsız açma ve çalıştırma. Sürücünün anahtardaki kilit açma tuşuna basmasına gerek yok, anahtarı sadece cebinde ya da çantasında taşıması yeterli. Kapı kolu üzerindeki küçük tuşa bastığında kapılar otomatik olarak açılır. Motoru çalıştırmak için de aynı şekilde tek tuşa basmak yeterli.
En son teknoloji Opel Eye ön kamera, trafik işaret takibi, şerit takip uyarısı, takip mesafesi göstergesi ve LED yansımalı uyarı göstergesi-RLAD ile ön çarpışma uyarı sistemlerini destekliyor.
Motor Seçenekleri
Yeni Mokka X, Opel meraklılarının yakından tanıdığı 1.6 lt 136 hp dizel motor ile satışa sunulacak (şehir içi 6.0-4.8 l/100 km, şehir dışı 4.4-4 l/100 km, ortalama 5.0-4.3 l/100 km; CO2 emisyonu 132-114 g/km). 136 hp’lik bu motor 320 Nm tork sunuyor. Düşük gürültü seviyesi ve titreşimi ile bu motor sessiz dizel olarak anılıyor.
Yeni Mokka X’in benzinli seçenekleri arasında yeni 1.4 ECOTEC® Direct Injection Turbo motor (şehir içi 7.9 l/100 km, şehir dışı 5.7 l/100 km, ortalama 6.5l/100 km; CO2 emisyonu 150 g/km) öne çıkıyor. Altı ileri otomatik vites opsiyonu ve akıllı dört çeker sistemi bir arada sadece bu motor seçeneği ile sunulacak.
Motor 245 Nm tork üretiyor. 2.200 devirden başlayıp 4.400 devire kadar sürdürülebilen tork, sürüş kalitesi için örnek bir denge sunuyor. Özetle sürücünün güce ne zaman ihtiyacı olursa 1.4 Turbo bunu sağlayabiliyor.
Mokka X’in giriş seviyesi benzinli motoru ise 1.6 lt 115hp (Şehir içi 8.6/100 km, şehir dışı 5.6l/100 km, ortalama 6.7l/100 km; CO2 emisyonu 155g/km). Bu motor seçeneğinde sadece önden çekiş ve 5 ileri manuel vites opsiyonu mevcut.
1.4 lt 140 hp benzinli seçenek ise benzinli motor opsiyonlarının orta seviyesinde yer alıyor. Bu motor çeşitli şanzıman seçenekleri ile sunuluyor. Bunlar 6 ileri manuel önden çekiş (şehir içi 7.6l/100 km, şehir dışı 5.1l/100 km, ortalama 6.0 l/100 km; CO2 emisyonu 140g/km), 6 ileri manuel dört çeker (şehir için 8.3 l/100 km, şehir dışı 5.6 l/100 km, ortalama l/100 km; CO2 emisyonu 152 g/km) veya altı ileri otomatik önden çekiş (Şehir için 8.4 l/100 km, şehir dışı 5.4 l/100 km, ortalama 6.5 l/100 km; CO2 emisyonu 149g/km CO).
(cnntürk.com.tr)
16 Ekim 2016 Pazar
Honda Civic'in 'RS'i şubatta 182 beygirle gelecek
Ondokuz yıldır Türkiye’de üretilen Civic Sedan’ın 10’uncu neslinin satışına başlandı. Baştan aşağı yeniden tasarlanan ve bugüne kadar üretilen en sofistike ve sportif Civic sedan olarak öne çıkan otomobile 75 bin 740 TL’den başlayan fiyatla sahip olunabiliyor.koyduğumuz hedef, satış adetlerinde Almanya pazarını geçmek. Mevcutta bu rakam 24 bin adet ve İngiltere’nin ardından ikinci olmamız aslında kağıt üzerinde garanti gibi” diyerek tamamladı.
Temeli 1996 yılında atılan ve ilk modelini 1997 yılında üretmeye başlayan Honda Türkiye Fabrikası’nın bantlarından inen yeni Honda Civic Sedan; Premium, Elegance ve Executive adlı üç farklı donanım seviyesiyle satışa sunuldu. Civic Sedan’da ilk etapta 125 HP üreten 1.6 litrelik benzinli motor görev yaparken LPG’li seçenekle de satın alınabilecek. Yeni Civic Sedan’da manuel şanzımanın yanı sıra tamamen yenilenen CVT teknolojili otomatik şanzıman da tercih edilebiliyor. LPG seçeneğiyle birlikte dünyada 4 farklı motor opsiyonuyla Civic üretimi yapan yegane fabrika olma unvanına sahip olan Honda Türkiye Fabrikası’nda ilerleyen zamanlarda ayrıca 1.5 litre benzinli turbo ve 1.6 litre dizel motor seçenekleri eklenecek. Global platform kullanılarak üretilen yeni Civic Sedan’ın 8 Ekim tarihi itibarı ile 75 bin 740 TL’den başlayan fiyatlarla satışına başlandı. Yeni Civic Sedan’dan yılsonuna kadar 2,5 ayda 6 bin 500 adet satılması hedefleniyor. Honda Civic sedan için önümüzdeki günerde Almanya'dan bayi konseyi de gelerek test sürüşü yapacaklar. Sedan kasa Almanya'da son yıllarda popüler hale gelmiş durumda.
Hideto Yamasaki: “Hedefimiz Honda Türkiye’nin satış rekorunu kırmak”
Yeni Honda Civic üretimine 16 Eylül’de başladıklarını belirten Honda Türkiye Başkanı Hideto Yamasaki, “Üretim başlangıcıyla bantlarımızdan günde 106 otomobil iniyor. Mevcutta üretime 800 kişilik çalışan sayımızla tek vardiya olarak başladık. İkinci vardiyaya geçişte, ihracat pazarlarından gelecek olan talep büyük öneme sahip. Planlamamız doğrultusunda 2017 yılında ikinci vardiyaya geçeceğimize inanıyoruz ve böylece toplam çalışan sayımız da bin 360’ı geçecek. Böylece mevcut 50 bin adetlik kapasitemizi tam kullanabilecek çalışan sayısına ulaşacağız. Bu doğrultuda daha şimdiden 200 yeni çalışma arkadaşlarımız aramıza katıldı ve önümüzdeki birkaç gün içerisinde 100 arkadaşımız daha bizimle olacak. İkinci vardiya ile üretimimizi ayda 4 bin ile 4 bin 500’e çıkartacağız. En büyük hedefimiz, iç pazarda Civic Sedan satışımızı 20 bin adede çıkarmak ve toplamda 30 binli adetleri aşarak Honda Türkiye rekorunu kırmak” dedi.
Hideto Yamasaki: “Ortak platform sayesinde Türk tedarik sanayi İngiltere’ye ihracata başladı”
Mevcutta Civic Sedan üretiminde yerlilik oranının yüzde 40 seviyelerinde olduğunu belirten Yamasaki, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk etapta yüzde 40 olan yerlilik oranını gelecekte yüzde 60’lı rakamlara çıkarmayı amaçlıyoruz. Bunu çok olası görüyoruz, zira yeni Civic ailesi ortak platform kullanıyor ve bu nedenle pek çok ortak parça kullanımı söz konusu. Türk otomotiv tedarik sanayiinden İngiltere’ye parça ihracatının başladığını mutlulukla söyleyebiliriz ve bunun artacağına inanıyoruz.” Yamasaki ayrıca Honda Türkiye’nin İngiltere ve Almanya’nın ardından Honda’nın Avrupa’daki üçüncü büyük pazarı olduğunu belirtti. Honda’nın Avrupa geneli için 200 bin adetlik satış hedefine sahip olduğunu vurgulayan Yamasaki, Honda Türkiye’nin bu hedef doğrultusundaki en önemli pazar olmayı sürdürdüğünü söyledi. Yamasaki sözlerini “Honda Türkiye olarak hırslıyız ve hem motosiklet hem de otomobilde çok iddialıyız. Kendimize koyduğumuz hedef, satış adetlerinde Almanya pazarını geçmek. Mevcutta bu rakam 24 bin adet ve İngiltere’nin ardından ikinci olmamız aslında kağıt üzerinde garanti gibi” diyerek tamamladı. Honda'nın 1.5 lt turbo 182 Bg benzinli RS versiyonu ise otomatik şanzımanla şubat ayında Türkiye'de satışa sunulacak. Araç Gebze'de üretilecek ve özel bir kırmızı renkle satışa çıkacak.
MEHMET ALİ KANTARCI / cnntürk
Beklenen Seat Ateca 84 bin TL’den geliyor
Seat Ateca kasım itibarıyla Türkiye'de yollara çıkıyor. Aracın fiyatı versiyonlarına göre VW Tiguan'dan ortalama 4 ile 11 bin TL arasında ucuz olacak.
Beklenen Seat Ateca önümüzdeki günlerde yollara çıkıyor. Türkiye’de geniş bir motor yelpazesi ile satın alınabilecek. Araç 115 hp ile 190 hp arasında değişen benzinli veya dizel motor, önden çekişli ya da dört çeker, manuel veya DSG şanzımana sahip versiyonlarıyla satışa sunulacak.Çok kapsamlı teknoloji seçenekleri, Full LED farlardan, yenilikçi Trafik Sürüş Asistanı ve Şehir İçi Acil Frenleme Fonksiyonu gibi geniş güvenlik ekipmanlarına, 8 inç dokunmatik ekrandan Full Link bağlanabilirlik özelliğine sahip son nesil bilgi-eğlence sistemlerine kadar geniş bir pakete uzanıyor. Üç donanım serisi, her zevke uygun en üstün kalite materyal ve renk seçenekleri sunuyor. Bu serinin en üst versiyonu ise Ateca ile satışa sunulan XCELLENCE paketi.
Tasarım – Barselona'dan gelen heyecan
İsmini, SEAT geleneğine uygun olarak İspanyol coğrafyasına ait İber Yarımadası'nın ortasında, Zaragoza'nın batısındaki ATECA kasabasından alan SEAT ATECA'nın tasarımı ilk bakışta dikkat çekiyor. Alışılagelen SEAT tasarım dili, trapezoit şeklindeki radyatör ızgarası ve farların özgün üçgen şekli gibi pek çok unsur, Leon’da olduğu gibi SEAT markasının tipik ikonlarını oluşturuyor. Bununla birlikte her ayrıntı, ATECA için özenle geliştirilerek yeni bir seviyeye çıkarılmış.
ATECA’nın tasarımındaki her ayrıntıya yansıtılmış belirgin hatlar güçlü SEAT karakterini ortaya koyuyor. Geniş ve yüksek radyatör ızgarası kendine güveni ortaya koyarken, keskin şekilli farlar ve belirgin hava girişleri, ATECA'nın dinamik referansları konusunda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tasarlanmış. Bu görünüş aynı zamanda ATECA’ya sağlamlık ve güvenilirlik sağlayan geniş ve kaslı bir duruş veriyor.
Belirgin bir çizgisi olan Full LED farlar
ATECA’daki tipik SEAT özellikleri arasında, mükemmel parlaklığa sahip, tercihe bağlı full LED ön farlar bulunuyor. LED gündüz sürüş farların üçgen imzasıyla birleştiğinde yarattığı genel etki gözden kaçmıyor. ATECA'da sinyal lambaları da bu imzanın bir parçası.
SEAT ATECA’da gelişmiş teknoloji duygusal bir deneyimle birleştirilmiş; bunun bir örneği “karşılama ışığı”. Kapı kilidini açtığınız anda, dış aynalardaki LED ışıklar, ön kapıların altındaki alanı aydınlatıyor ve ATECA adı ve siluetini yere yansıtıyor.
Otomobilin yan profili, ATECA’nın dinamizm ve performans vaadini açık bir şekilde yansıtıyor. Jilet keskinliğinde yarıçaplarla belirgin çizgiler, yalnızca tasarımcının incelikli duygusunu değil, SEAT'ın kalıp üreticilerinin ve üretim uzmanlarının ustalığını da gösteriyor. Siyah çamurluklar, çapı 19 inçe kadar ulaşan tekerlekler için heybetli bir sahne yaratmış. Öte yandan, krom çerçeveli pencere çizgisi ve yan camın arka kısmı boyunca devam eden kıvrımlı hat, otomobile daha da uzun ve zarif bir çizgi katmış. Dış aynalar, genelde sadece spor otomobillerde rastlandığı şekilde, kapı omuzlarına oturmuş.
İç kısım zarif spor karakteri yansıtıyor
Dış tasarımla mükemmel bir uyum içinde olan iç mekan da, SUV sürücülerinin çok değer verdiği o eşsiz sağlamlık ve güvenlik duygusunu, dinamik bir karakterle birleştirmiş. Ana unsurlar arasında, yükseltilmiş oturma pozisyonu ve açıkça görülebilen aracın ön tarafı yer almakta.
Kokpit, net bir şekilde sürücüye odaklanan yatay bir çizgiye sahip. Kontrol elemanları bir araya toplanmış, öte yandan büyüklüğü 8 inçe kadar yükselebilen bilgi-eğlence ekranı başta olmak üzere göstergeler de bir göz atınca görülebilecek mesafede konumlandırılmış. Işık, iç kısmın özel niteliklerinden bir başkası. Kapılardaki yeni ortam aydınlatması, yolcuların kişisel tercihlerini uyarlayabilmeleri için onlara sekiz farklı renk seçeneği veriyor.
Bol alan ve mükemmel mekan kullanımı
4,36 metre dış uzunluğuyla ATECA, standart konfigürasyonunda 510 litre, dört çekerli versiyonunda 485 litre olan bagaj bölümü ve azami iç uzunlukla, segmentindeki en iyi mekan kullanımlarından birini sunuyor. Çift yük zemini eşyaları düzenli tutmaya yardımcı olurken, katlanabilir arka koltuklar bagaj bölümünden idare edilebiliyor ve iç mekanın kolay ve çok yönlü kullanımını garanti ediyor. Gövde, yalnızca geniş kapsamlı çok yönlülüğüyle değil, aynı zamanda hafif tasarımıyla da ön plana çıkıyor. İnanılmaz derecede sağlam olan ATECA’nın aynı zamanda sınıfındaki en hafif araçlar arasında olması, hem şehirdeki trafik koşullarında hem de şehir dışında çevik bir sürüş sunmasını sağlıyor.
Dinamik sürüş keyfi
Kompakt karakteri, güçlü motorları ve mükemmel ayarlanmış süspansiyonuyla ATECA, benzersiz bir performans ve yol tutuş sunuyor. ATECA'nın dinamik sürüşü, 115 hp ile 190 hp arasında uzanan güç değerlerine ve olağanüstü tork rakamlarına sahip tümü turbo olan motor yelpazesiyle sağlanıyor.
Giriş seviyesi benzinli motoru 115 hp beygir gücüne sahip 1.0 TSI. 1.4 TSI motor ise, aktif silindir teknolojisi ile geliyor ve 150 hp güç üretiyor. Bu motorların yakıt tüketim verileri 5,2 ile 6,0 litre arasında, emisyon değerleri ise 119 ile 140 gram arasında değişiyor. 150 hp'ye sahip TSI motorlarda DSG ve 4Drive seçenekleri de sunuluyor.
Dizel motor olarak 115 hp gücüne sahip 1.6 TDI ve 190 hp gücüne sahip 2.0 TDI sunuluyor. Tüketim değerleri, 100 kilometrede 4,3 ile 5,2 litre arasında, CO2 rakamları ise kilometre başına 113 ile 134 gram arasında değişiyor. 190 hp güce sahip TDI motorda ise DSG ve 4Drive standart olarak geliyor. Fiyatlar 84 ile 160 bin TL arasında değişiyor.
MEHMET ALİ KANTARCI / cnnntürk
Beklenen Seat Ateca önümüzdeki günlerde yollara çıkıyor. Türkiye’de geniş bir motor yelpazesi ile satın alınabilecek. Araç 115 hp ile 190 hp arasında değişen benzinli veya dizel motor, önden çekişli ya da dört çeker, manuel veya DSG şanzımana sahip versiyonlarıyla satışa sunulacak.Çok kapsamlı teknoloji seçenekleri, Full LED farlardan, yenilikçi Trafik Sürüş Asistanı ve Şehir İçi Acil Frenleme Fonksiyonu gibi geniş güvenlik ekipmanlarına, 8 inç dokunmatik ekrandan Full Link bağlanabilirlik özelliğine sahip son nesil bilgi-eğlence sistemlerine kadar geniş bir pakete uzanıyor. Üç donanım serisi, her zevke uygun en üstün kalite materyal ve renk seçenekleri sunuyor. Bu serinin en üst versiyonu ise Ateca ile satışa sunulan XCELLENCE paketi.
Tasarım – Barselona'dan gelen heyecan
İsmini, SEAT geleneğine uygun olarak İspanyol coğrafyasına ait İber Yarımadası'nın ortasında, Zaragoza'nın batısındaki ATECA kasabasından alan SEAT ATECA'nın tasarımı ilk bakışta dikkat çekiyor. Alışılagelen SEAT tasarım dili, trapezoit şeklindeki radyatör ızgarası ve farların özgün üçgen şekli gibi pek çok unsur, Leon’da olduğu gibi SEAT markasının tipik ikonlarını oluşturuyor. Bununla birlikte her ayrıntı, ATECA için özenle geliştirilerek yeni bir seviyeye çıkarılmış.
ATECA’nın tasarımındaki her ayrıntıya yansıtılmış belirgin hatlar güçlü SEAT karakterini ortaya koyuyor. Geniş ve yüksek radyatör ızgarası kendine güveni ortaya koyarken, keskin şekilli farlar ve belirgin hava girişleri, ATECA'nın dinamik referansları konusunda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tasarlanmış. Bu görünüş aynı zamanda ATECA’ya sağlamlık ve güvenilirlik sağlayan geniş ve kaslı bir duruş veriyor.
Belirgin bir çizgisi olan Full LED farlar
ATECA’daki tipik SEAT özellikleri arasında, mükemmel parlaklığa sahip, tercihe bağlı full LED ön farlar bulunuyor. LED gündüz sürüş farların üçgen imzasıyla birleştiğinde yarattığı genel etki gözden kaçmıyor. ATECA'da sinyal lambaları da bu imzanın bir parçası.
SEAT ATECA’da gelişmiş teknoloji duygusal bir deneyimle birleştirilmiş; bunun bir örneği “karşılama ışığı”. Kapı kilidini açtığınız anda, dış aynalardaki LED ışıklar, ön kapıların altındaki alanı aydınlatıyor ve ATECA adı ve siluetini yere yansıtıyor.
Otomobilin yan profili, ATECA’nın dinamizm ve performans vaadini açık bir şekilde yansıtıyor. Jilet keskinliğinde yarıçaplarla belirgin çizgiler, yalnızca tasarımcının incelikli duygusunu değil, SEAT'ın kalıp üreticilerinin ve üretim uzmanlarının ustalığını da gösteriyor. Siyah çamurluklar, çapı 19 inçe kadar ulaşan tekerlekler için heybetli bir sahne yaratmış. Öte yandan, krom çerçeveli pencere çizgisi ve yan camın arka kısmı boyunca devam eden kıvrımlı hat, otomobile daha da uzun ve zarif bir çizgi katmış. Dış aynalar, genelde sadece spor otomobillerde rastlandığı şekilde, kapı omuzlarına oturmuş.
İç kısım zarif spor karakteri yansıtıyor
Dış tasarımla mükemmel bir uyum içinde olan iç mekan da, SUV sürücülerinin çok değer verdiği o eşsiz sağlamlık ve güvenlik duygusunu, dinamik bir karakterle birleştirmiş. Ana unsurlar arasında, yükseltilmiş oturma pozisyonu ve açıkça görülebilen aracın ön tarafı yer almakta.
Kokpit, net bir şekilde sürücüye odaklanan yatay bir çizgiye sahip. Kontrol elemanları bir araya toplanmış, öte yandan büyüklüğü 8 inçe kadar yükselebilen bilgi-eğlence ekranı başta olmak üzere göstergeler de bir göz atınca görülebilecek mesafede konumlandırılmış. Işık, iç kısmın özel niteliklerinden bir başkası. Kapılardaki yeni ortam aydınlatması, yolcuların kişisel tercihlerini uyarlayabilmeleri için onlara sekiz farklı renk seçeneği veriyor.
Bol alan ve mükemmel mekan kullanımı
4,36 metre dış uzunluğuyla ATECA, standart konfigürasyonunda 510 litre, dört çekerli versiyonunda 485 litre olan bagaj bölümü ve azami iç uzunlukla, segmentindeki en iyi mekan kullanımlarından birini sunuyor. Çift yük zemini eşyaları düzenli tutmaya yardımcı olurken, katlanabilir arka koltuklar bagaj bölümünden idare edilebiliyor ve iç mekanın kolay ve çok yönlü kullanımını garanti ediyor. Gövde, yalnızca geniş kapsamlı çok yönlülüğüyle değil, aynı zamanda hafif tasarımıyla da ön plana çıkıyor. İnanılmaz derecede sağlam olan ATECA’nın aynı zamanda sınıfındaki en hafif araçlar arasında olması, hem şehirdeki trafik koşullarında hem de şehir dışında çevik bir sürüş sunmasını sağlıyor.
Dinamik sürüş keyfi
Kompakt karakteri, güçlü motorları ve mükemmel ayarlanmış süspansiyonuyla ATECA, benzersiz bir performans ve yol tutuş sunuyor. ATECA'nın dinamik sürüşü, 115 hp ile 190 hp arasında uzanan güç değerlerine ve olağanüstü tork rakamlarına sahip tümü turbo olan motor yelpazesiyle sağlanıyor.
Giriş seviyesi benzinli motoru 115 hp beygir gücüne sahip 1.0 TSI. 1.4 TSI motor ise, aktif silindir teknolojisi ile geliyor ve 150 hp güç üretiyor. Bu motorların yakıt tüketim verileri 5,2 ile 6,0 litre arasında, emisyon değerleri ise 119 ile 140 gram arasında değişiyor. 150 hp'ye sahip TSI motorlarda DSG ve 4Drive seçenekleri de sunuluyor.
Dizel motor olarak 115 hp gücüne sahip 1.6 TDI ve 190 hp gücüne sahip 2.0 TDI sunuluyor. Tüketim değerleri, 100 kilometrede 4,3 ile 5,2 litre arasında, CO2 rakamları ise kilometre başına 113 ile 134 gram arasında değişiyor. 190 hp güce sahip TDI motorda ise DSG ve 4Drive standart olarak geliyor. Fiyatlar 84 ile 160 bin TL arasında değişiyor.
MEHMET ALİ KANTARCI / cnnntürk
Otomotiv yeni rekora koşuyor
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Önen, "2016’da otomotiv sanayisinde ardı ardına ikinci kez rekor üretim ve ihracat rakamları gerçekleştirilecek. Katma değeri yüksek ürünlerle üretim ve ihracatta yeni rekorlara koşuyoruz" dedi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2016’da otomotiv sanayisinde ardı ardına ikinci kez rekor üretim ve ihracat rakamlarının gerçekleştirileceğini belirterek, "Katma değeri yüksek ürünlerle üretim ve ihracatta yeni rekorlara koşuyoruz." dedi.
OSD tarafından hazırlanan "2016 Ocak-Eylül Dönemi Değerlendirme Raporu"na göre, 2015 yılındaki üretim ve ihracat rekoru rakamlarının aşılması ve 2016’da rekorların yukarıya çekilmesi bekleniyor.
Raporun tanıtım töreninde konuşan Önen, 2016 yılı ocak-eylül dönemine ilişkin görüşlerini dile getirerek, "İç pazarda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 daralma olmasına karşın, ihracatın ivme kazanarak adet bazında yüzde 13 artması ile otomotiv sanayinin üretimi de yüzde 6 büyüdü. Hatırlanacağı gibi 2014 ve 2015 yıllarında yapılan yatırımlarla sanayimiz üretim kapasitesi 1 milyon 750 bin adede ulaşmıştı." diye konuştu.
Bu yıl yapılan ve devam eden yatırımlarla sanayi üretim kapasitesinin 2 milyon sınırına yaklaştığını aktaran Önen, "Burada elbette en önemli nokta, Avrupa’nın önde gelen ticari araç üretim üssü olma konumumuz, binek otomobilleri konusunda da önde gelen bir üretim merkezine dönüştürebilmiş olmamız. Son yıllarda özellikle Ar-Ge ve mühendislik alanına yapılan yatırımlarla Türk otomotiv sanayi bugün düz beyaz kağıttan tamamen yeni model üretebilme yeteneği kazandı. Bu gücümüzü artık binek otomobilde de çok iyi kullanabildiğimizin kanıtı, bu yılki Paris Otomobil Fuarı oldu." ifadelerini kullandı.
"Otomotivde sürdürülebilir rekabetçiliğimiz için çalışmalıyız"
Kudret Önen, sektörel ihracat sıralamasında otomotivin liderliğini 11’inci yılda da sürdürdüğünü anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk otomotiv sanayi bugün Türkiye toplam ihracatının yüzde 16,5’ini gerçekleştiriyor. 2011 ve 2015 yıllarını dışarıda tutmak kaydıyla otomotiv sektörü son 10 yıllık dönemde hep dış ticaret fazlası verdi. 2016 ocak-ağustos döneminde de 1,15 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek ülkemiz dış ticaret dengesine pozitif katkı sağlamaya devam ediyoruz. Daha önce yaptığımız açıklamalarda küresel ve Avrupa üretimleri nezdinde sanayimizin konumunun her geçen gün kuvvetlendiğini ifade etmiştik. 2016 yılı ilk yarı sonuçlarına göre hafif ticari araç üretiminde dünyada 8’inci ve Avrupa’da 2’nci sırada olmamızla güçlü konumumuzu sürdürüyoruz. Ayrıca nispeten yükte hafif pahada ağır diyebileceğimiz otomobil üretiminde yükseliş ivmemiz devam ediyor. Katma değeri yüksek ürünlerle üretim ve ihracatta yeni rekorlara koşuyoruz."
Önen, ülkenin rekabetçiliğinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir hale gelmesinin gerektiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Bu çerçevede dijital dönüşüm, nitelikli iş gücü, idari yapılanma ve küresel ticaret anlaşmaları alanlarında politika geliştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Gelişmiş ülkeler, özellikle üretim sanayindeki rekabetçiliğini geri kazanmak adına özel yaklaşımlar hazırlıyor ve ülkemizin de sürdürülebilir rekabetçiliği için bu konunun yakından takip edilmesi gerekiyor. Bizler otomotiv sanayi olarak firma bazında dijitalleşmeye yönelik çalışmaları sürdürüyoruz. Otomotiv üreticilerimiz bir yandan durum tespiti ve yol haritası oluşturma, bir yandan da tespit edilen alanlarda planlarını uygulamaya geçirme çalışmaları süreci içindeler. Bu çalışmaların amacına uygun ve uygulanabilir olması için ülke politikalarının da oluşturulması ve hızlıca devreye alınması gerekiyor. Bu konuda da önerilerimiz eğitim politikası, hukuki altyapı, dijital dönüşüm kapsamında makine ve teçhizat üretiminin desteklenmesi ve teşvik mekanizması başlıklarında toplanıyor. Tüm bu çalışmaların Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız uhdesinde kurulacak Otomotiv Müsteşarlığı veya Genel Müdürlüğü kapsamında hızlı ve verimli şekilde yönetilmesinin önemini bir kez daha hatırlatmak isteriz."
"Üretimin 1 milyon 450 bin adedin üzerine çıkması bekleniyor"
Söz konusu rapora göre; üretimin 1 milyon 450 bin adedin üzerine çıkması beklenirken, ihracatın da 1 milyon 100 bin sınırını aşacağı tahmin ediliyor. Yenileme ve yeni model yatırımlarıyla otomotiv sanayi özellikle otomobil üretiminde büyüme trendini bu yıl da devam ettiriyor.
2016 yılı ocak-eylül döneminde toplam pazar, 2015 yılı aynı dönemine göre yüzde 6 azalma kaydederek 653 bin adet olarak gerçekleşti. Toplam üretim, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 arttı ve 1 milyon 33 bin adede ulaştı.
2016 yılı ocak-eylül döneminde otomotiv sanayi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 13 arttı ve 797 bin adet oldu. Geçen yıl aynı dönemde 707 bin adet araç ihraç edilmişti. Üretimin ve ihracatın mevcut ivmesini sürdürmesi ve üretimin 1 milyon 450 bin, ihracatın ise 1 milyon 100 bin adedi geçmesi, böylelikle 2016’nın otomotiv sanayisinde ardı ardına ikinci kez rekor üretim ve ihracatın gerçekleştiği yıl olması bekleniyor.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2016’da otomotiv sanayisinde ardı ardına ikinci kez rekor üretim ve ihracat rakamlarının gerçekleştirileceğini belirterek, "Katma değeri yüksek ürünlerle üretim ve ihracatta yeni rekorlara koşuyoruz." dedi.
OSD tarafından hazırlanan "2016 Ocak-Eylül Dönemi Değerlendirme Raporu"na göre, 2015 yılındaki üretim ve ihracat rekoru rakamlarının aşılması ve 2016’da rekorların yukarıya çekilmesi bekleniyor.
Raporun tanıtım töreninde konuşan Önen, 2016 yılı ocak-eylül dönemine ilişkin görüşlerini dile getirerek, "İç pazarda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 daralma olmasına karşın, ihracatın ivme kazanarak adet bazında yüzde 13 artması ile otomotiv sanayinin üretimi de yüzde 6 büyüdü. Hatırlanacağı gibi 2014 ve 2015 yıllarında yapılan yatırımlarla sanayimiz üretim kapasitesi 1 milyon 750 bin adede ulaşmıştı." diye konuştu.
Bu yıl yapılan ve devam eden yatırımlarla sanayi üretim kapasitesinin 2 milyon sınırına yaklaştığını aktaran Önen, "Burada elbette en önemli nokta, Avrupa’nın önde gelen ticari araç üretim üssü olma konumumuz, binek otomobilleri konusunda da önde gelen bir üretim merkezine dönüştürebilmiş olmamız. Son yıllarda özellikle Ar-Ge ve mühendislik alanına yapılan yatırımlarla Türk otomotiv sanayi bugün düz beyaz kağıttan tamamen yeni model üretebilme yeteneği kazandı. Bu gücümüzü artık binek otomobilde de çok iyi kullanabildiğimizin kanıtı, bu yılki Paris Otomobil Fuarı oldu." ifadelerini kullandı.
"Otomotivde sürdürülebilir rekabetçiliğimiz için çalışmalıyız"
Kudret Önen, sektörel ihracat sıralamasında otomotivin liderliğini 11’inci yılda da sürdürdüğünü anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk otomotiv sanayi bugün Türkiye toplam ihracatının yüzde 16,5’ini gerçekleştiriyor. 2011 ve 2015 yıllarını dışarıda tutmak kaydıyla otomotiv sektörü son 10 yıllık dönemde hep dış ticaret fazlası verdi. 2016 ocak-ağustos döneminde de 1,15 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek ülkemiz dış ticaret dengesine pozitif katkı sağlamaya devam ediyoruz. Daha önce yaptığımız açıklamalarda küresel ve Avrupa üretimleri nezdinde sanayimizin konumunun her geçen gün kuvvetlendiğini ifade etmiştik. 2016 yılı ilk yarı sonuçlarına göre hafif ticari araç üretiminde dünyada 8’inci ve Avrupa’da 2’nci sırada olmamızla güçlü konumumuzu sürdürüyoruz. Ayrıca nispeten yükte hafif pahada ağır diyebileceğimiz otomobil üretiminde yükseliş ivmemiz devam ediyor. Katma değeri yüksek ürünlerle üretim ve ihracatta yeni rekorlara koşuyoruz."
Önen, ülkenin rekabetçiliğinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir hale gelmesinin gerektiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Bu çerçevede dijital dönüşüm, nitelikli iş gücü, idari yapılanma ve küresel ticaret anlaşmaları alanlarında politika geliştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Gelişmiş ülkeler, özellikle üretim sanayindeki rekabetçiliğini geri kazanmak adına özel yaklaşımlar hazırlıyor ve ülkemizin de sürdürülebilir rekabetçiliği için bu konunun yakından takip edilmesi gerekiyor. Bizler otomotiv sanayi olarak firma bazında dijitalleşmeye yönelik çalışmaları sürdürüyoruz. Otomotiv üreticilerimiz bir yandan durum tespiti ve yol haritası oluşturma, bir yandan da tespit edilen alanlarda planlarını uygulamaya geçirme çalışmaları süreci içindeler. Bu çalışmaların amacına uygun ve uygulanabilir olması için ülke politikalarının da oluşturulması ve hızlıca devreye alınması gerekiyor. Bu konuda da önerilerimiz eğitim politikası, hukuki altyapı, dijital dönüşüm kapsamında makine ve teçhizat üretiminin desteklenmesi ve teşvik mekanizması başlıklarında toplanıyor. Tüm bu çalışmaların Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız uhdesinde kurulacak Otomotiv Müsteşarlığı veya Genel Müdürlüğü kapsamında hızlı ve verimli şekilde yönetilmesinin önemini bir kez daha hatırlatmak isteriz."
"Üretimin 1 milyon 450 bin adedin üzerine çıkması bekleniyor"
Söz konusu rapora göre; üretimin 1 milyon 450 bin adedin üzerine çıkması beklenirken, ihracatın da 1 milyon 100 bin sınırını aşacağı tahmin ediliyor. Yenileme ve yeni model yatırımlarıyla otomotiv sanayi özellikle otomobil üretiminde büyüme trendini bu yıl da devam ettiriyor.
2016 yılı ocak-eylül döneminde toplam pazar, 2015 yılı aynı dönemine göre yüzde 6 azalma kaydederek 653 bin adet olarak gerçekleşti. Toplam üretim, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 arttı ve 1 milyon 33 bin adede ulaştı.
2016 yılı ocak-eylül döneminde otomotiv sanayi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 13 arttı ve 797 bin adet oldu. Geçen yıl aynı dönemde 707 bin adet araç ihraç edilmişti. Üretimin ve ihracatın mevcut ivmesini sürdürmesi ve üretimin 1 milyon 450 bin, ihracatın ise 1 milyon 100 bin adedi geçmesi, böylelikle 2016’nın otomotiv sanayisinde ardı ardına ikinci kez rekor üretim ve ihracatın gerçekleştiği yıl olması bekleniyor.
11 Ekim 2016 Salı
KKTC'nin ilk yerli otomobili Günsel
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilk yerli otomobili 'Günsel' tanıtıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi ve AR-GE ekipleri ile Otomotiv Mühendisliği bölümü tarafından yıllar süren çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde üretilecek olan ve merakla beklenen ilk yerli otomobilin marka, model ve teknik özellikleri basına tanıtıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel’in 50 yıllık hayali olan “GÜNSEL” adlı otomobil kırmızı renkte. Tamamen elektrik motorlu üretilen prototip araç, 1 depo şarj ile 350 kilometre kat ediyor. 75 kilowatt gücünde elektrik motora sahip “GÜNSEL”, 0 kilometreden 100 kilometre hıza 8 saniyede ulaşıyor.
Günsel’in teknik özelliklerini de ayrıntılı bir şekilde anlatan Doç. Dr. GÜNSEL, “Dolu bir batarya şarj ile Günsel 350 km yol yapmaktadır. Bu yolculuğun maliyeti bugünkü elektrik birim fiyatları dikkate alındığında ise 17,4 Türk lirası olacak. Bir başka hesapla 100km’yi 4.90 TL ile kat edebilecek. Sınıfında petrol ile çalışan otomobillere kıyasla %80 üzerinde tasarruf sağlamıştır. Günsel 75kw elektrik motora sahip yaklaşık olarak 102 beygir gücüne denk geliyor, 100 km hıza 8 saniyede çıkıyor ve Jeneratif fren sistemine sahip. Alüminyum şase ve kompozit gövdeye sahip. Elektrikli motora sahip olduğu için bakım ve kullanımı oldukça kolay. Şebeke elektriğinde 7, standart şarj ünitelerinde 2, kurulacak olan Günsel şarj istasyonlarıyla 30 dakikada şarj edilebilecek. Sessiz yeni nesil zarif, yenilikçi ve verimli bir otomobil. Günsel yoluna devam ederken biz de Yakın Doğu ailesi olarak durmayacağız. Ülkemizin toprağından, köklerimizden gelen güç ve ilhamla yeni ufuklara doğru yol almaya ve bir yandan tarihimizi hep birlikte yazarken diğer yandan geleceğimizi inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.
Logo özellikleri
Günsel Model 1'in logosunun da bir anlamı var. Webrazzi'de yer alan habere göre ailenin uğurlu rakamı olan 9, hem Günsel Model 1’in logosunda karşımıza çıkıyor. Logodaki kalkan formu anneyi, bir arada tutmayı ve koruyuculuğu; “g” harfi aileye soyadını veren babayı; ortadaki 3 elektrik devresi ailenin 3 kardeşini ve sadece elektrikli otomobiller üretileceğini simgeliyor.
Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi ve AR-GE ekipleri ile Otomotiv Mühendisliği bölümü tarafından yıllar süren çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde üretilecek olan ve merakla beklenen ilk yerli otomobilin marka, model ve teknik özellikleri basına tanıtıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel’in 50 yıllık hayali olan “GÜNSEL” adlı otomobil kırmızı renkte. Tamamen elektrik motorlu üretilen prototip araç, 1 depo şarj ile 350 kilometre kat ediyor. 75 kilowatt gücünde elektrik motora sahip “GÜNSEL”, 0 kilometreden 100 kilometre hıza 8 saniyede ulaşıyor.
Günsel’in teknik özelliklerini de ayrıntılı bir şekilde anlatan Doç. Dr. GÜNSEL, “Dolu bir batarya şarj ile Günsel 350 km yol yapmaktadır. Bu yolculuğun maliyeti bugünkü elektrik birim fiyatları dikkate alındığında ise 17,4 Türk lirası olacak. Bir başka hesapla 100km’yi 4.90 TL ile kat edebilecek. Sınıfında petrol ile çalışan otomobillere kıyasla %80 üzerinde tasarruf sağlamıştır. Günsel 75kw elektrik motora sahip yaklaşık olarak 102 beygir gücüne denk geliyor, 100 km hıza 8 saniyede çıkıyor ve Jeneratif fren sistemine sahip. Alüminyum şase ve kompozit gövdeye sahip. Elektrikli motora sahip olduğu için bakım ve kullanımı oldukça kolay. Şebeke elektriğinde 7, standart şarj ünitelerinde 2, kurulacak olan Günsel şarj istasyonlarıyla 30 dakikada şarj edilebilecek. Sessiz yeni nesil zarif, yenilikçi ve verimli bir otomobil. Günsel yoluna devam ederken biz de Yakın Doğu ailesi olarak durmayacağız. Ülkemizin toprağından, köklerimizden gelen güç ve ilhamla yeni ufuklara doğru yol almaya ve bir yandan tarihimizi hep birlikte yazarken diğer yandan geleceğimizi inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.
Logo özellikleri
Günsel Model 1'in logosunun da bir anlamı var. Webrazzi'de yer alan habere göre ailenin uğurlu rakamı olan 9, hem Günsel Model 1’in logosunda karşımıza çıkıyor. Logodaki kalkan formu anneyi, bir arada tutmayı ve koruyuculuğu; “g” harfi aileye soyadını veren babayı; ortadaki 3 elektrik devresi ailenin 3 kardeşini ve sadece elektrikli otomobiller üretileceğini simgeliyor.
10 Ekim 2016 Pazartesi
Jaguar ve Land rover’da kurumsal ikinci el dönemi
Jaguar ve Land Rover’ın onaylı kullanılmış araç rogramı“Approved”tüm Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda başladı.
Her Approved Jaguar ve Land Rover araç, uzmanlar tarafından 165 nokta kontrolünden geçtikten sonra 2 yıl boyunca limitsiz km. ile garanti altına alınıyor. 5 yaşından küçük ve 100 bin km'den az yol kat etmiş araçlar için tasarlanan programın verdiği ek 2 yıl limitsiz kmgaranti süresince, arıza veya kazadan, lastik patlamasına ve anahtar kaybetmeye kadar tüm olasılıkları kapsayan 7/24 Yol Yardım hizmeti de bu kapsam içerisinde sunuluyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)